DJ YAKUZA
"DJ'LER MÜZİKAL ANLAMDA İLERİYE GİDEBİLMELİ"
Çok geniş bir yelpazede müzik çalan DJ Yakuza (Can Utkan), "Önemli olan çalınan müzik, nasıl çalındığı değil" yorumunda bulunuyor...
* Çok iyi bir müzik koleksiyonunuz olmalı. DJ'lik nasıl girdi hayatınıza?
Yaklaşık 18 yaşımdan beri müzik topluyorum. Plak, CD ve MP3 olmak üzere bayağı birikti. 18 yaşımda profesyonel olarak DJ'liğe başladım. Herkes gibi başka DJ'leri dinleyip "ben de bunu yapmak istiyorum" diye başladım.
* Günümüzde DJ'liğin geldiği yeri nasıl buluyorsunuz?
10 senedir meslek olarak çok yükselişte, trend oldu bir nevi ama bu işi profesyonel olarak yapmak için ciddi bir şekilde çalışmak gerekir. Ülkemizde şu anda gerçekten çok iyi DJ'ler var.
* DJ'lik için hangi özelliklere sahip olmak gerekiyor?
En önemli özellik bence sabır, sonra belli bir teknik kapasite ve dinleyici ile iletişim çok önemli. Müzik bilgisi de tabii. Buradaki altın kural çok müzik dinlemek ve çok çalmak, çala çala kendinizi geliştiriyorsunuz. Sadece dinleyicinin dinlemek istediği değil de aynı zamanda biraz da müzikal anlamda ileriye gidebilmeli DJ'ler.
ATMOSFERİ KOKLAMALI
* Parça seçerken nelere dikkat edilmeli?
Bence en önemlisi o anda kulüpte bulunan atmosfer ve dinleyici kitlesini iyi anlamak, yönlendirmek. Dinleyici iyi müzik dinlemek ve eğlenmek ister, fakat bu iki olay herkes için değişik.
* Yaptığınız setler hangi tür müziklerden oluşuyor, hangi türler ilginizi çekiyor?
Benim setlerimde çok farklı müzikler bulabilirsiniz; soul, funk, hip-hop, breakbeat, house, techhouse, nu jazz gibi...
***
DJ TARKAN
KABİNE GEÇEN MANKENLER BİZİM İŞİ BASİTLEŞTİRDİ
Yaptığı prodüksiyonlarla birçok ülkeyi dolaşan ve geçtiğimiz yıllarda dünyanın ilk 100 DJ'i arasına giren DJ Tarkan, son dönemde bu işin basitleştirildiğini ifade ediyor...
* DJ'liğin ülkemizdeki gelişimi tam olarak ne boyutta sizce?
Maalesef ülkemizde son zamanlarda bu işi çok basitleştirdiler, özellikle müziğin m'sinden haberdar olmayan bayanlar, mekan sahiplerinin ya da işletmecilerin kolay onay vermesini fırsat bilerek DJ sıfatıyla birçok yerde kabine çıkıyorlar ki bunlara mankenlerimizi de dahil edebiliriz. Kabinde gece boyunca hiçbir alete dokunmadan, sadece kulaklığı kafasına takıp gazetecilere poz vererek ertesi gün de manşetlerde olan bu zihniyetle ülkemiz ne yazık ki hiçbir yere varamaz. Bu işi ülkemizde yıllardır yapan, her anlamda çok başarılı olan DJ'lere de büyük saygısızlık oluyor ama maalesef bizim ülkemizin anlayışı ve bakış açısı bu.
* İyi bir DJ hangi özellikleri taşımalı?
En önemlisi müzik bilgisi çok iyi olmalı, çaldığı tarzı ya da tarzları çok iyi etüt etmiş olmalı. Yanında taşıdığı parçaları her yönüyle ezbere bilmeli. Bunun yanında Allah vergisi yeteneği, çok kuvvetli hisleri olmalı, hangi parçadan sonra hangi parçaya geçmesi gerektiğini iyi bilmeli. Buna o anda karar vermeli, karşısındaki insanları çok iyi gözlemleyebilmeli, zeki olmasının da tabii ki avantajı çok büyük. Bunların yanında da gece ile ilgili her şeyi en iyi şekilde kontrol edebilmesi için uykusunu almış olmalı, daha da önemlisi, kabine çıktığında ve kabinde olduğu sürece ayık olmalı.
* Dünyanın birçok yerini dolaşan bir DJ olarak kıyaslama yaptığınızda, ne görüyorsunuz?
Yurtdışında karşınızdaki insanların çoğu eğlenme amaçlı geliyor kulüplere ya da festivallere... Eğer o geceki sanatçı ya da sanatçılar çok iyi performans sergiliyorlarsa, tabii ki eğlencenin oranı da artıyor o zaman. Bizim ülkemizde DJ'e sanatçı gözüyle bakanların sayısı yok denecek kadar az.
***
DJ SUAT ATEŞDAĞLI
DJ'LİĞİN OKULU OLAMAZ!
26 yıldır DJ'lik yapan Suat Ateşdağlı, DJ'liğin her şeyden önce ruhla ilgili olduğu görüşünde: "DJ'liğin olmazsa olmazı, ruhtur. Ruh ve yaratma süreci birinci planda, teknik bölümü ise ikinci plandadır. Hiçbir zaman DJ yetiştirme okulu olduğuna inanmıyorum."
* DJ'lik moda mı oldu?
Dünyada dönem dönem moda meslekler oldu. Önceden aileler çocuklarına "futbolcu ol" diyorlardı, şimdi "DJ ol" diyor. Aslında çok ciddi bir meslek. Gençler hevesleniyor ama bazıları için geçici bir heves olmakla kalıyor. Anlamını başka türlü sanıyorlar. Pırıltılı bir ortam ve ilgi odağı olmak istiyorlar.
* Artık DJ eğitimi veren kurslar, okullar da var...
Bir insanın içine ancak belirli bir seviyeye kadar ruh ve vizyon aktarabilirsiniz. Ondan sonra tek başına mesleğini sergilemesi lazım. Bu okulların teknikten öte anlatım ve yaratıcılık üzerine kurulması gerektiğine inanıyorum. Müzik çalmak başka bir şey; bunu okulda eğitimle veremezsiniz. Okulda sadece bu işi yıllardır yapmış isimleri konuşmacı olarak getirerek, vizyon ve ortam tecrübelerini anlattırabilirsiniz.
* Türk DJ'leri nasıl buluyorsunuz?
Çok yetenekliler. Biz DJ'ler olarak yurtdışında 'Türk DJ' adı altında Türk ve Avrupa sound'unu birleştirerek çalmalıyız. Bunu yakalamamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü orada ülkemizdeki Türk DJ'lerin yaptığı prodüksiyonları yapan binlerce DJ var. O nedenle onların yanında yer alabilmek için değişik çalışmalar yapmanız gerekiyor. Ben CD'lerimi yaparken buna dikkat ediyorum.
HÂLÂ CD'DEN ÇALIYORUM
* Gelişen teknolojilerle birlikte DJ'lerin kullandığı ekipmanlar da değişime uğradı. Teknik olarak neler kullanılıyor?
Ben hâlâ CD player'dan çalıyorum, bilgisayar ortamında çalmıyorum. CD'ye dokunmadan onun tadını alamıyorum, mekanik bir ortam geliyor. O tekniği kullanan bir dönem çok sayıda DJ vardı, şimdi onlar azaldı.
* Parçaları nasıl ve neye göre belirliyorsunuz?
Geceye başlamadan bir planım olmuyor. Kulübün, insanların ve kendi ruhumun durumuna göre bu üçlüyü birleştirip bir senaryo çıkarıyorum ortaya. Her an her şeyi çalabilirim. Riskli müzik çalıyorum. Eğlence üzerine kurulmuş bir müzik ama içinde vokal house var, Türkçe var ama Latin de olabiliyor. Olmayan tek tür rock. Rock müzik bir kültür, ben o kültürü bilmiyorum. Soft rock çaldığım oluyor bazen.