Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dağ köylerinde ısınma ve barınma amaçlı odun kullanımının, ormanların tahrip olmasına, doğal güzelliklerin bozulmasına, erozyon, doğal hayatın zarar görmesine, iklimde olumsuz değişimlere, sel baskınlarına, yer altı sularının kirlenmesine ve buna benzer olumsuzluklara neden olduğunu belirtti.
Orman varlığının korunmasının orman köylüsünün hayat standardının yükselmesine ve sosyo ekonomik bakımdan gelişmesine bağlı olduğunu ifade eden Ünal, ''Orman varlığımızın ısınma amacıyla günden güne disiplinsiz ve plansız şekilde tüketilmesi artık odun yerine kullanılabilecek alternatif enerji kaynaklarını gündeme getirmiştir. Isınma ve beslenme amacıyla büyük ölçüde tüketilen odun yerine ülkemizde rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve biyogaz gibi alternatif enerji kaynaklarını kullanmanın gerekliliği söz konusu olmuştur'' ifadesini kullandı.
''Biyogaz üretiminde hayvansal ve bitkisel atıklar kullanılmaktadır''
Ünal, biyogazı, enerji kaynağı olarak kullanmanın yanı sıra bu yöntemle hayvancılık ve tarımcılığın da geliştirilmesinin mümkün olduğunu aktararak, biyogaz üretiminden sonra elde edilen fermente gübrenin tarlaya verilmesi halinde ürün çeşidine göre tarımsal üründe yüzde 19 ila 30 oranında verim artışı olabildiğini belirtti.
Ayrıca elde edilen fermente gübreden bir miktar hayvanların yemine karıştırılmak suretiyle et ve süt üretiminde de artış sağlanabildiğini vurgulayan Ünal, şöyle konuştu:
''Biyogaz, hayvansal ve bitkisel atıkların oksijensiz ortamda ayrışması sonucu ortaya çıkan bir gaz karışımıdır. Bileşiminde yüzde 60-70 metan, yüzde 30-40 karbondioksit, yüzde 0-2 hidrojen sülfür ile çok az miktarda azot ve hidrojen bulunmaktadır.
Biyogaz üretiminde hayvansal ve bitkisel atıklar kullanılmaktadır. Ülkemizde hayvansal ve bitkisel atıklar, çoğunlukla ya doğrudan doğruya yakılmakta veya tarım topraklarına gübre olarak verilmektedir. Ancak, atıkların yakılarak ısı üretiminde kullanılması daha yaygın olarak görülmektedir. Bu şekilde istenilen özellikte ısı üretilemediği gibi, ısı üretiminden sonra atıkların gübre olarak kullanılması da mümkün olmamaktadır. Biyogaz teknolojisi, organik kökenli atıklardan hem enerji elde edilmesine hem de atıkların toprağa kazandırılmasına imkan vermektedir. Biyogaz üretiminde hayvansal ve bitkisel atıklar tek başına kullanılabileceği gibi belli esaslar doğrultusunda karıştırılarak da kullanılabilir.
Ülkemizde halen, özellikle kırsal kesimde, büyük oranda ısınma yakıtı olarak tezek ve odun kullanılmaktadır. Hayvan gübresinin tezek olarak yakılması ülkemiz toprakları için büyük önem taşıyan organik maddenin kül haline dönüştürülerek yok edilmesine neden olmakta, odunun yakıt olarak kullanılması ise zaten yetersiz olan ormanlarımızı giderek azaltmaktadır.''
''Biyogaz ısı değeri yüksek bir enerji kaynağı''
Ünal, 1 metre küp biyogazın etkili ısısının, 1,46 kilo odun kömürünün, 3,47 kilo odunun, 0,43 kilo bütan gazının, 12,30 kilo tezeğin, 4,70 kilo waat saat elektriğin, 1,18 metre küp hava gazının sağladığı etkili ısıya eşdeğer olduğunun altını çizerek, ''Biyogaz temiz ve ısı değeri yüksek bir enerji kaynağıdır. Biyogaz üretiminden sonra atıklar yok olmamakta, üstelik çok daha değerli bir gübre haline dönüşmektedir'' dedi.
Biyogaz üretiminin özellikle kırsal kesimde hayvan gübresinin kokusu hissedilmeyecek ölçüde yok ettiği için gübrelerden kaynaklanan insan sağlığını tehdit eden hastalık etmenlerinin büyük oranda etkinliğini kaybettiğini ifade eden Ünal, şöyle devam etti:
''Başta orman köylerinde olmak üzere alternatif enerji kaynakları planlı bir şekilde desteklenmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Ülke düzeyinde biyogaz üreteçleri iyi bir şekilde planlanıp realize edilirse ülkemiz kimyevi gübre ithal eden değil, ihraç eden bir ülke durumuna gelebilir. Çiftlik gübresinin biyogaz üretiminden sonra tarlaya verilmesi ile 600 milyon dolar kimyasal gübreden tasarruf ve kazanç sağlanacaktır. Fermente gübre kullanımı ile tarımsal ürünlerde yüzde 19-30 oranında verim artışı sağlanabilecektir. Bu miktar kazanç sadece bitki besin maddesi sağlaması yönündendir. Aynı zamanda toprağa organik madde ilavesi de olacağından ,ki bunu kimyasal gübrelerle sağlamak mümkün değildir, toprağın fiziksel özellikleri düzelecek, su tutma ve havalanma kapasitesi önemli ölçüde artacaktır. Özellikle kuru tarım uygulamalarının yapıldığı orman köylerinde toprağın organik madde miktarının artırılmasıyla toprakta daha fazla su tutması sağlanacağından bitkisel üretim önemli ölçüde artacaktır.
Böylece orman köylerinde yaşam iyileştirilmiş olacaktır. Ülke olarak yıllık tükettiğimiz enerjinin yarısını ithal etmemiz, biyogazın ülkemiz için önemini göstermektedir. Türkiye alternatif enerji kaynaklarının ekonomik kullanımı üzerine üniversitelerde araştırma yaptırmalı, bunları geliştirmeli, fiyatlarını çok ucuz hale getirerek dağ köylerine yaymalıdır.''