İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek Türkiye'nin en büyük otoyol projesi Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu nda İzmit Körfez Geçiş Köprüsü Projesi için, OTOYOL AŞ. ile anlaşmaya varılan IHI-ITOCHU Konsorsiyumu arasında atılacak imza dolayısıyla Sait Halim Paşa Yalısı'nda tören düzenlendi.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, İstanbul-İzmir arasını 3,5 saate indirecek Türkiye'nin en büyük otoyol projesi olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun yalnızca İstanbul'u İzmir'e, Yalova'ya, Bursa'ya, Balıkesir'e, Manisa'ya, Kütahya'ya bağlamadığını, bu projenin 25 milyon insanın yaşadığı coğrafyaya, doğrudan hizmet eden bir proje olmadığını belirtti. Yıldırım, ''Bu proje, Japonya ile İtalya'yı da birbirine bağlayan Türkiye-İtalya-Japonya dostluğunu da pekiştiren bir projedir. Dolayısıyla asırlardan beri doğudan batıya, batıdan doğuya seyahatlerin, göçlerin, ticaretin yapıldığı bu coğrafyada gerçekleştirilecek bu köprüyle modern İpek Yolları, Baharat Yolları yeniden ihya edilmiş oluyor. Dolayısıyla bu projenin yapımında yer almak, küresel anlamda da büyük bir sosyal sorumluluğu yerine getirmek anlamını da taşıyor'' diye konuştu.
KRİZLERİ AŞMANIN YOLU
Dünyanın bir küresel krizden geçtiğini anımsatan Bakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Krizleri aşmanın yolu, kara kara düşünmek, 'Ne yapacağız' demek değildir. Krizleri aşmanın yolu, inadına yatırım yapmak, imar etmek, kriz sonrası dönemlere, ülkeleri, coğrafyaları hazırlamaktır. Eğer bugün finans kuruluşlarıyla, yapım firmalarıyla daha yaşanabilir, daha güzel bir dünya için yeni yollar yapacak projelere kafa yormazsak, yarın kriz bittiğinde o zaman kapısını çalacak, paramızı satacak müşteri de bulamayız. O bakımdan bu dönem, önemli bir dönemdir. Bu dönemde inisiyatif alanlar, gelecek dönemde çok büyük fırsatların da kapısını aralamış olacaktır. Bugün bu ve buna benzer projeler dünyada fazla yok, ama bu projeler, doğuracağı sonuçlar itibariyle çok önemli projelerdir.''
Türkiye'nin Japonya depreminden sonra bu ülkeye verdiği desteğe değinen Yıldırım, ''Bu bir sorumluluktur. Bizim ülkemizin geleneksel bir davranışıdır. Biz her zaman darda olanların imdadına yetişmek için millet olarak seferber olmayı bir görev biliriz. Bugün Somali'de de bunu yapıyoruz, dünyanın sorunu olan başka ülkelerde de bunu yapıyoruz. Dünyanın neresinde bir sorun varsa, bunu çözmek için hep birlikte hareket edeceğiz. Bu olgunluğu gösterebilirsek dünyamız daha huzurlu, daha yaşanabilir ve insanların daha fazla mutlu olduğu bir mekan haline gelir'' dedi.
''17 AĞUSTOS'TA BÖYLE BİR KÖPRÜMÜZ OLSAYDI''
İzmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün yapılacağı yerin önemli bir yer olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:
''Bu köprünün yapılacağı yerde, 17 Ağustos 1999'da biz de Japonya'da yaşanan büyük felaket gibi bir felaket yaşadık. O zaman o bölgelere erişimde sıkıntı çektik. Böyle bir köprümüz olsaydı çok daha seri bir şekilde o bölgede olabilirdik. Sizin yaptığınız bu katkı sayesinde, da bu bölgede yaşanan olaylardan sonra, bir daha benzeri olaylar yaşanmamasını, ama her halükarda olursa da buralara çok daha hızlı ve çok daha kolay şekilde erişim sağlanması ve oradan ihtiyacı olan insanlara ulaşılmasını mümkün hale getirecek. Projenin, dolayısıyla birçok boyutu var. Sosyo ekonomik ve sorumluluk boyutu var. Bölge ve ülke ekonomilerine önemli ölçüde katkısı var. Refah ve kalkınmaya çok ciddi faydaları var.''
Köprünün 6 dakikada geçileceğini, denizden geçişe göre 10 kat, körfeze göre 17 kat daha mesafenin kısaldığını anlatan Yıldırım, ''Bugün zamanın ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz, zaman paradır. Hatta paradan daha değerlidir. Bugün zamanın paranın önüne de geçtiğini dikkate alırsak, bu köprü büyük önem taşıyor ve bugün bu köprünün yapımı için somut adımın atılıyor olması da bu proje üzerindeki bazı şüpheleri tamamen ortadan kaldırmıştır. Proje gerçekleşme yoluna girmiştir. Her halükarda bu proje gerçekleştirilecektir.''
''KRİTİK NOKTA BURSA''
Projenin, İstanbul-İzmir arasında gerçekleştirildiğini, devamı niteliğindeki yolların zaten tamamlandığını, ancak kritik noktanın Bursa olduğunu belirten Yıldırım, ''İstanbul-Bursa arasında bu köprü ve Akça Ova'ya, çevre yoluna Bursa'nın bağlantısı yapıldığında, 3-3,5 sene sonra, artık projenin büyük bir bölümü hizmet verir hale gelecek. Bu devam ederken, İzmir tarafından da bu tarafa doğru yol gelip, Bursa'da buluşacak. Bursa çevreyolundan dağıtım, ister Eskişehir'e, ister Yalova'ya, ister istanbul'a gerçekleşmiş olacak'' diye konuştu.
Projeyle ilgili ilk ihalenin tamamlanmasından bugüne, konsorsiyum 6 firmanın, büyük bir gayretle, iyi niyetle çalıştığını ifade eden Yıldırım, firmaların kendi aralarında iş bölümlerini de yaptığını, sorumluluklarını belirlediklerini ve güzergahta çalışmalara da başladıklarını anlattı.
Karayolları Genel Müdürlüğünün de paralel olarak kamulaştırma işlemlerini sürdürdüğünü belirten Yıldırım, yapıma ilişkin engelleyici bir husus gözükmediğini, en önemli kararlardan bir tanesinin bu köprünün kimin tarafından yapılacağı konusu olduğunu, bunun da artık bugün netleştiğini söyledi.
Bundan sonrasının, güzergahın geri kalan kısımlarındaki finansmanla ilgili süreci takvimi içinde tamamlamak olduğunu anlatan Yıldırım, Hazinenin bu projenin sonuna kadar arkasında ve Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünün, projenin teminatı olduğunu söyledi.
Projenin yapımı için 38 ayın öngörüldüğünü belirten Yıldırım, '' Ama eminim ki siz bunu birkaç ay daha aşağı indireceksiniz. Çünkü hemen köprüyü yapacağınız yerde 40 tane tersane var. Hepsi müsait. 15 ayda köprünün çelik aksamını bitirmeyi garanti ediyorum. Siz de ipek böceği gibi yukarı çıkın, halat dizin. Böylece bu işi bitirelim. Bir an önce Japon mucizesinden sonra Türk mucizesini de hep birlikte başaralım'' diye konuştu.
Bakan Yıldırım, Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Araki ile konsorsiyumu oluşturan firmalar İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün yapımına ilişkin imzaları attı.