Selçuk Üniversitesi (SÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Alaoğlu, domateste verim kaybına neden olan Güney Amerika kökenli en önemli domates zararlısı ''tuta absoluta''nın ilk olarak Arjantin'de 1964 yılında görüldüğünü, zararlının daha sonra diğer Latin Amerika ülkelerine de yayıldığına dikkat çekti.
Zararlının İspanya'da 2006, İtalya, Cezayir, Fas ve Tunus'ta 2008, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Yunanistan'da ise 2009 yılında saptandığını hatırlatan Prof. Dr. Alaoğlu, zararlının ülkemizde ise ilk olarak 2009 yılında İzmir, Çanakkale ve Muğla'da görüldüğünü söyledi.
Alaoğlu, zararlının bu yıl ise Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesindeki tarla ile seralarda sıkça görüldüğünü, üreticiler için riskli boyutlara ulaştığını belirterek, ''Zararlının fide, domates meyvesi veya kasa, kutu gibi taşıma ekipmanları ve nakliye araçlarıyla Avrupa ülkelerinden ülkemize girdiğini düşünüyoruz'' dedi.
BOYU 6 MİLİMETRE
Zararlı böceğin boyunun yaklaşık 6 milimetre olduğunu ifade eden Alaoğlu, ''İplik şeklinde antene ve yüksek üreme potansiyeline sahiptir. Avrupa'da koşullar uygun olduğu sürece yılda 10-12 nesil vermektedir. Yaşam çemberini özellikle sıcaklığa bağlı olarak değişmekle birlikte ortalama 28-29 günde tamamlar. Düşük sıcaklık, zararlının yaşamını kısıtlayan bir faktör olduğu için 1000 metreyi aşan yüksekliklerde bulunmamaktadır'' diye konuştu.
Zararlının domatesin her döneminde zarara yol açabildiğini anlatan Alaoğlu, zararlı böceğin kurak koşullarda, yoğun popülasyonlarda, mücadele yapılmadığı zaman domateste yüzde 50-100 arasında ürün kaybına yol açabildiğini kaydetti.
Mücadele yapıldığında ise zararlının yüzde 1-5 oranında ürün kayıplarına yol açtığını vurgulayan Alaoğlu, zararlı böceğin patates, patlıcan, biber, pepino ve bazı çiçek türlerinde de görülebildiğini dile getirdi.
TUTA'YA KARŞI ''AVCI BÖCEKLER''
Alaoğlu, son 2 yıldır Türkiye'de etki alanlarını genişleten zararlı ile kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yürütülebileceğine dikkat çekerek, şöyle devam etti:
''Toprak sürümü, ürün münavebesi, hasat sonrası tarlada kalan zararlıyla bulaşık bitki artıklarının imhası, yetiştirme tekniğine uygun gübreleme ve sulamanın yapılması yürütülecek kültürel mücadeleler arasında sıralanabilir. Biyolojik mücadelede ise Nesidiocorus tenuis ve Macrolophus Caliginosus adlı 'avcı böcekler' kullanılmaktadır. Yine kimyasal ve biyoteknik yöntemlerle zararlıyla mücadele edilebilir.''
Şu anda Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yayılmakta olan, etki alanını genişleten zararlıya karşı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının karantina tedbirlerini uyguladığını vurgulayan Alaoğlu, zararlı ile mücadelede ciddi çalışmaların yürütüldüğünü, bölge üreticilerine eğitim çalışmaları yapıldığını sözlerine ekledi.