Mevcut ve yeni sistem öğrencileri için çift müfredat
Zorunlu din dersi, 'Değerler Eğitimi' olacak
Açıköğretime yüzde 1'lik sınır getirilecek
Okul öncesi öğretmenler sınıf öğretmeni oluyor
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla ilgili 4 kritik düzenleme ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim muhabirleriyle sohbet toplantısında 12 yılık kesintili eğitim sistemine ilişkin soruları cevaplarken, eğitim reformu ile üç temel amaçları olduğunu kaydetti. Birinci temel değişikliğin zorunlu eğitiminin 12 yıla çıkması olduğunu söyleyen Dinçer, "8 yıl zorunlu eğitim yapan ülke sayısı çok az. Birçok ülke lise mezunu oranını yüzde 100'e çıkarmaya çalışıyor. Bizde ise toplam nüfus içinde lise mezunu oranı yüzde 28" dedi. Yeni sistemin getirdiği ikinci önemli değişikliğin eğitim sisteminin kademeli hale getirilerek esnekleşip, demokratikleşmesi olduğunu belirten Dinçer, "Üçüncüsü de okula başlama yaşında üst limiti 72 aya çıkarıp çocuklarımıza 1 yıl kazandırıyoruz. Diğerlerinin hepsi ayrıntı" diye konuştu.
OKUL MÜDÜRLERİ ODALARI BOŞALTIYOR: 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili yasa teklifinin gelecek hafta Meclis Genel Kurulu'nda olacağını ifade eden Bakan Dinçer, yeni sisteme geçilmesiyle birlikte derslik ihtiyacının tartışıldığını hatırlattı. Derslik ihtiyacının çeşitli yollarla karşılanabileceğini belirten Dinçer, "Okul okul gezip proje dışı idareci odası yapılan derslikleri yeniden sınıf yapacağız" dedi.
ÇİFT MÜFREDAT: 12 yıllık zorunlu, kademeli eğitimle birlikte oluşacak müfredat farklılığına ilişkin de bilgi veren Dinçer, ilköğretime bir yaş erken başlayan çocuklara uygun yeni bir müfredat uygulanacağını belirterek "Diğerleri kendi müfredatı üzerinden gidecekler" dedi. Geçiş sürecinde çift bir müfredat uygulanacağını kaydeden Dinçer, birinci sınıfı bitirip ikinci sınıfa başlayanların alacağı müfredat ile ilk kez birinci sınıfa başlayan çocukların dört yıl boyunca alacağı müfredatın aynı olmayacağını anlattı.
BİRİNCİ SINIFA OKUL ÖNCESİ EĞİTİM: Derslik ve öğretmen ihtiyacına ilişkin gerekli tedbirlerin alınacağını aktaran Dinçer, "Birinci sınıf müfredatımız belli olduğunda o müfredata uygun eğitimi verebilecek olan ana okul öğretmeni veya sınıf öğretmenini biz seçeceğiz. İçlerinden eğitim alması gerekenler varsa önümüzde koskoca bir yaz dönemimiz olacak" dedi.
AÇIKÖĞRETİME DEVAM SINIRLI SAYIDA: Dinçer, ikinci kademeden sonra geçiş yapılabilecek olan açıköğretim modelinin keyfiyet içirmediğini, isteyenin istediği zaman tercih edeceği bir sistem olmayacağını vurguladı. Dinçer, şunları söyledi: "Sistemde açıköğretime devam edecek öğrenciler, zorunlu eğitim çağ nüfusunun yüzde 1 veya 2'sini geçmeyecek. Açıköğretime devam edecek öğrenciler, Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek. Zorunlu eğitim 12 yıl olduğu için bu süre içinde okula gelmeyen çocuğa devlet hesap soracak. 9'uncu sınıftan sonra da eğitim zorunlu olarak devam edecek. Bu öğrenciler özellikli durumlarına göre hafızlık ya da engelliler gibi vs. gruptakiler belirlenecek ona göre açıköğretime devam edecek."
DİN DERSİ DEĞERLER EĞİTİMİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK: Yeni eğitim sisteminde din dersinin zorunlu olmaya devam edip etmeyeceği sorusuna da Dinçer, "Bugün okutulan gerçek anlamda din dersi değil. Bir anlamda değerler eğitimi. Şahsi düşüncem din dersinin zorunlu olarak verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bunun dışında isteyenin kendi dinlerini, inanışlarını öğrenebileceği bir din dersi de getirilmeli. Hıristiyanlık, Musevilik, Alevilik öğretilen seçmeli dersler getirilebilir. Türkiye çok sesli, renkli bir ülke. Temel dersleri herkese vermeliyiz. Zorunlu derslerin üzerine herkes kendine uygun ders alabilsin bunun mahsuru yok. Biz o zaman Türkiye olacağız. Artık eski alışkanlıklardan vazgeçelim" dedi.
ALT LİMİT 60 AY ÜST LİMİT 72 AY
Bakan Dinçer, yasa teklifi kabul edildiği takdirde, okula başlama yaşıyla ilgili şu bilgileri verdi: "Alt limit 60, üst limit 72 ay olacak. Kanun bize çerçeve oluşturuyor. Biz bunu nasıl dolduracağımızı yönetmelikle belirleyeceğiz. Şu an okula başlama hukuken 72-84 ay arası olsa da, fiilen 68'inci ayda çocuğu okula vermek isteyen aileler oluyordu. Bakanlık kabul etmeyince de mahkemeye veriyorlardı. Ben kendimden örnek vereyim. 5 yaşımı doldurdum, 6 yaşıma girdiğimde okula başladım."