Söke'ye talih kuşu kondu. Jeotermal potansiyele sahip havzanın 6 bin hektarlık bölümünde enerji arama ruhsatı alan BM Holding, açtığı 110 kuyudaki jeotermal birikimi, jeotermal enerji santrali için yetersiz gelince, gözünü farklı alana çevirdi. Yaklaşık 2 yıl süren fizibilite çalışmalarının ardından, 25 aktif kuyudan elde edilen jeotermal enerji ile seracılık yapmaya karar veren şirket, yaklaşık 10 milyon liralık yatırım yaparak, geçen Mart ayında üretime başladı. Ağustos ayı itibariyle üretim alanını genişleten şirket, arılarla döllenme yapıp, 52 dekar alanda yıllık 2 bin 400 ton domates üretmeyi başardı. Ürünü Hollanda ve Almanya pazarına satmaya başlayan BM Agro Seracılık Tedarik ve Pazarlama Sorumlusu Ziraat Mühendisi Hüseyin Yıldız, hedeflerinin 2014 yılına kadar üretim alanını büyüterek 11 bin ton üretim kapasitesi ile bugün 45 olan çalışan sayılarını 150'ye yükseltmek olduğunu söyledi.
120 BİN FİDEMİZ VAR
Bu seranın Türkiye'de yapılan en son sera, Söke'de ise ilk sera olduğunu belirten Yıldız, insanların güvenle tüketecekleri salkım ve kokteyl domates üretimi yaptıklarını kaydetti. Tek sıkıntılarının yüksek kaliteye karşın pazarda düşük fiyat politikası uygulanmasından kaynaklandığını dile getiren Yıldız, "BM Holding'in ilk tarımsal yatırımı bu. Yaklaşık 120 bin fidemiz var. 10 bini kokteyl, geri kalanı salkım domates. Hollanda ile anlaşma yaptık yüzde 45'ini buraya, yüzde 30'unu da Almanya'ya gönderiyoruz. Geri kalan yüzde 25'lik bölümü ise iç piyasaya veriyoruz" diye konuştu.
ÇEVREYE ZARAR VERMİYOR
İnsan ve çevre sağlığına zararsız bir sistemle çalıştıklarını vurgulayan Hüseyin Yıldız, "Su ihtiyacını karşılamak için 5 bin metrekarelik havuzumuz var. 18 bin ton su depoluyoruz burada. Kışın yağmur suyu, yazın da DSİ'den aldığımız su depolanıyor. Arıtmadan geçerek bitkilere nötr bir su veriyoruz. Termal suyumuzun sıcaklığı da tarımda kullanmaya yetiyor. Kapalı devre ile çalışıyoruz. Yaklaşık 2 bin 500 metreden sıcak su çıkarıyoruz. 200 metre civarında da re-enjeksiyon kuyumuz var. Sıcak suyu çıkartıp serada dolaştırıyoruz, ardından hiçbir yerde depolanmadan re-enjeksiyon yapılıyor. Aşırı borlu bir birleşim ve doğa için zararlı. Bu nedenle kapalı devre çalışıyoruz" diye konuştu.