Şimdiye kadar Türkiye'de ve yurtdışında pek çok sergi ve bienale katılan, çeşitli sergilerin küratörlüğünü üstlenen Halil Altındere, bu kez ilk defa kapsamlı bir solo sergiyle karşımızda. 'Dans edemediğim devrim, benim değildir' başlıklı sergi adını, fe
minist teorisyen ve aktivist Emma Goldman'ın cümlesinden alıyor. Rene Block'un küratörlüğünü üstlendiği sergide özellikle son dört yılda farklı yöntemlerle üretilmiş ve Türkiye'nin yakın tarihine mercek tutan çalışmalar yer alıyor. Sergide en fazla silahların ve kadınların göze çarptığını belirteren Block'a göre, 'sergide silahlar ve kadınlar konuşuyor'. Halil Altındere ise son dört yılda ürettiği ve bu seride yer alan çalışmaları için, "Daha önce
Art-ist sanat dergisinin editörlüğünü yapıyordum. Onu bıraktıktan sonraki süreçte bireysel olarak kendime daha çok zaman ayırma olanağım oldu. O süreçte de farklı dilleri denemeye, farklı malzemelerle çalışmaya başladım. 2007 sonrasında yaptığım 30'a yakın çalışma içinden Rene Block, 22 tanesini seçti. Sergi,
Mezopotamya Üçlemesi dediğim üç videoyla başlıyor. Ancak daha deneysel çalışmalar da var. Örneğin
Metin Erksan Üçlemesi gibi. Burada, Metin Erksan'ın üç filminden üç kareyi birebir çektim," diyor.
SERGİ 15 EYLÜL'DE AÇILIYOR
Altındere, yaptığı farklı işleri de sanat üretiminin bir parçası olarak görüyor: "Editörlük, küratörlük ve sanatçılığı bir bütün olarak görüyorum. O da bir sanat üretim biçimi. Üstelik de Türkiye'de sanatın dönüşümü konusunda hem aktör olarak yer alarak hem de bunun teorisini ve tartışma platformunu sunacak alanlar yaratarak kalıcı olunabileceğini düşünüyorum. 1999'da
Art-ist güncel sanat dergisini yaptığımızda, maalesef sanatçı sayısı çok fazla olmasına rağmen, salt güncel sanata eğilen yayınlar yoktu. Bunun tartışılabileceği bir yer açmak için bu dergiyi yapmıştık. Şu an yine Süreyya Evren'le birlikte,
101 Yapıt - Türkiye Güncel Sanatının 40 Yılı adıyla bir kitap hazırlıyoruz. Sanat eseri üzerinden, sanat tarihi yazımı mümkün mü diye sorguluyoruz bu kitapta. Bu da eylül ortasında çıkacak." 'Dans edemediğim devrim, benim değildir', 15 Eylül-12 Kasım arasında, Cihangir-Sıraselviler'de bu sergiyle açılacak galeri Pilot'ta görülebilecek.
'TÜRKİYE'DE İYİ GELİŞMELER VAR'
Alman küratör Rene Block, Halil Altındere ile son yıllarda Türkiye'de çağdaş sanatın gelişmesi arasında paralellik kuruyor. Çalışmak istediği pek çok genç sanatçıyı, Halil Altındere'nin küratörlüğünü yaptığı sergilerde tanıdığını belirten Block, solo sergi için onu en iyi anlatacak işleri seçmeye çalıştığını söylüyor. Block, Altındere'nin bu sergisi için yakın dönem işleriyle birlikte Pala Şair'in daha önce Yapı Kredi'de sergilenen balmumu heykeline de yer vermiş: "Bu eser çok ilgi görmüştü ancak o zaman dışarıda, sokakta sergilemiştik. Şimdi ise onu içeriye aldık," diyor. Rene Block sözlerini şöyle sürdürüyor: "Türkiye'de çağdaş sanatın son yıllardaki gelişimi için ise "İstanbul'un, Avrupa'nın en önemli sanat noktalarından biri haline geldiğine dair şüphem yok. Bunda bienalin etkisi büyük. Bu yıl sonbaharda büyük bir canlılık göreceğiz. Ancak bağımsız sanat alanları da oldukça önemli. Mesela Arter ve Salt iyi işler çıkarıyor. Bu iki yerde devlet etkisi görmüyoruz. Birçok özel galeriden bile daha serbest çalışmalar yapıyorlar. 1995'de İstanbul'da birkaç galeri, birkaç küçük ama etkileyici bağımsız sanat alanının dışında çok şey yoktu. Oysa şimdi, bienalin de etkisiyle, sürekli yeni yerler açılıyor. Bu da İstanbul'da çok işi şeyer gelişmeler olduğunu gösteriyor."