Geçen
haftanın yoğun gündemi içinde en çok konuşulan konulardan biri de Borçlar Kanunu tasarısı oldu şüphesiz. Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu'nun ardından, son yılların en kapsamlı yasal değişikliği olarak nitelendirilen bu 649 maddeden oluşan yeni tasarıda, bir madde var ki, hayvanseverleri ayağa kaldırdı. Basına yansıdığı kadarıyla bu maddede "Bir köpek, komşunun bahçesine girip bitkilere ya da insanlara zarar verdiğinde, bahçe sahibi hayvanı öldürebilecek ve bir suç olmayacak," diye bir ifade yer alıyordu. Biz de bu işin aslını öğrenmek için İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu'nun kapısını çaldık. Komisyon Başkanı Avukat Hülya Yalçın ve Başkan Yardımcısı Avukat Deniz Tavşancıl, bu maddenin tamamen yanlış anlaşıldığını, hiç kimsenin kafasına göre bir hayvanı öldüremeyeceğini açıkladı.
BİZ BUNLARA 'UYUYAN HÜKÜM' DİYORUZ
Hülya Yalçın bu maddenin yıllardır kanunda yer aldığını sadece ifadelerin sadeleştirildiğini söylüyor: "Aslında 'Türkçeleştirildi' de diyebiliriz. Sorumluluk sınırı konusunda küçük bir düzeltme yapılmış. Bu 57. maddede geçen ifade aynen şöyle; 'Eğer bir hayvan başka bir kimsenin arazisine girmişse, zarar vermişse ve bu kişi bunu başka bir şekilde bertaraf edememişse sahibini arar, sahibini bulamazsa gerekli önlemleri alır.' Buradaki gerekli önlemler de hayvanın bertaraf edilmesi, yani öldürülmesi. Bu yıllardır kanunda mevcut bulunan bir uygulama. Biz buna 'uyuyan hüküm' diyoruz. Ama sonuçta hayvan aleyhine bir uygulama. Bu nedenle birçok protesto düzenlenecek. Tepki gösterilmesi güzel. Daha birçok madde var ama en çok tepki hayvanseverlerden geldi." Avukat Deniz Tavşancıl ise bu maddedeki durumun TCK'daki meşru müdafaa ifadesiyle benzeştiği görüşünde: "Meşru müdafaaya ilk baktığınızda evinize bir hırsız girdiğinde öldürebilirmişsiniz gibi görünür. Ama bunun sınırları çok belirgin şekilde çizilmiş durumda. Çoğu zaman şartlar oluşmuyor meşru müdafaada. Aynı şey hayvanlarla ilgili olan maddede de geçerli. Hiçbir şekilde bir şey yapamıyor olacak, her türlü tedbiri almış olacak, ona rağmen işin içinden çıkamıyor olacak ve hayvanı öldürme yetkisi olacak. Bu nedenle kanunları anlarken içeriğini de iyi incelemek lazım. Dolayısıyla bu maddeye bakıp, insanlar bahçelerine her giren hayvanı öldüremeyeceklerini bilsinler."
AKP MİLLETVEKİLİ MECLİSTEKİ SESİMİZ OLDU
Hayvan öldürmek hangi koşullarda meşrudur ya da meşru değildir bilinmez ama Hülya Yalçın, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun hayvanları yeterince koruması durumunda bu maddenin otomatik olarak hükümsüz hale geleceği görüşünde: "Artık yasanın acilen değişmesi gerekiyor. Yeni yasa teklifimiz mecliste. Bu kez çok ümitliyiz. AKP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkanvekili, meslektaşımız Ayşenur Bahçekapılı bizim bu konudaki sesimiz oldu. Bütün gelişmeleri birebir kendisine bildiriyoruz. Artık kendisi de bizimle aynı duygu içinde takip ediyor olayları. O yüzden çok umutluyuz." Yalçın umutlu olmalarının bir diğer nedenini ise şöyle anlatıyor: "Şimdiye kadar sunulan yasa tekliflerinin hepsi 5199'un külliyen değiştirilmesi üzerineydi. Böyle olunca büyük bir karmaşa çıkıyor. Biz spesifik bir düzenleme yaptık, sadece hayvana şiddet uygulayan, tecavüz eden ve dayak atanların, hunharca fiillerle hayvanın ölümüne neden olan insanların hapis cezası almasını istedik. Bize 'hayır' diyebilecek hiç kimse olduğunu sanmıyorum. Durum çok kötüye gidiyor. Muğla'da hamile bir köpeğe tecavüz eden biri ölü bulundu. Bu çok korkunç bir olay. 'Eğer hukuk benim hakkımı korumuyorsa ben kendi hakkımı alırım,' duygusu... Hayvanseverler arasında bayram var. 'Belasını buldu,' diyorlar. Hukuk olarak bu faciadır. Bu yüzden doğacak olan kaosun da engellenmesi için çok daha çabuk çıkması gerekiyor yasanın." Deniz Tavşancıl da 5199'u toptan değiştirmek yerine TCK'nın içine bir madde monte etmek istediklerini belirtiyor: "Bugün hayvana işkence eden yarın insana da yapar. Bu, bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bir gerçek. Amerika'da seri katillerin birçoğunun geçmişinde hayvana işkence var. Hayvan tecavüzcüsü çocuk tecavüzcüsüne dönüşebilir. Bu ülke çocuk pornosunda dünya sıralamasında beşinci sırada yer alıyor. Bu yüzden insanımızın korunması için hayvanımızın korunması da çok önemli. Hakimlere ve savcılara elimizden geldiğince anlatmaya çalışıyoruz. 'Huzurlu bir toplum için lütfen hayvana tecavüz eden, işkence eden bir adamın sokakta elini kolunu sallayarak dolaşmasına göz yummayın,' diyoruz."
KISA... KISA... KISA...
Kayıp cocker
Bu sevimli köpek üç yaşında, çok zeki ve oyuncu. Ama ne yazık ki uzun zamandır kayıp. Küçükçamlıca Korusu civarında kayboldu. Onu görenler, (0532) 427 09 29 numaralı telefonu arayabilir.
Annesinden emanet
Bu sevimli yavrunun kardeşleri yuva bulmuş. Bu son kalan erkek yavru, kum terbiyesine sahip, kuru mama yiyor ve onu sahiplenecek İstanbullu ailesini bekliyor. Bilgi için tel: (0536) 989 80 74
Sevimli Sakız kız
Bir buçuk yaşında, dişi bir kedi olan Sakız, çok da sağlıklı. Aşıları tam, kuru mama yiyor, tuvalet terbiyesi var. İnsana çok alışkın, kendini sevdirmeyi çok seviyor. Onu sahiplenmek isterseniz, (0532) 426 15 60 numaralı telefonu arayın.
Acil yuva aranıyor
Bu sevimli üç aylık yavrunun kardeşleri de var. İlk bakımları yapılmış erkek ve dişi yavrulara acil yuvalar aranıyor. Bilgi için tel: (0216) 384 51 65
Hayvanlar için poz verdiler
Alman RTL kanalında her gün yayınlanan
(GZSZ) 'Gute Zeiten, Schlechte Zeiten' adlı dizinin Türk asıllı oyuncuları Sıla Şahin ve Tayfun Baydar, barınakta yaşayan üç köpekle birlikte, PETA Deutschland e.V. adlı Hayvan Hakları Kuruluşu adına objektiflere poz verdi. Oyuncular, bu yeni kampanya ile, hayvan üreticilerinden, petshoplardan veya hayvan borsaları ve pazarlarından hayvan satın alımına, hayvanların satış ve ticaretine karşı PETA'nın kampanyasına destek oluyorlar. 'Satın Alma Evlat Edin' kampanyası, hem Türkiye hem de Almanya'da yayınlanacak.