İki yılda bir gerçekleştirilen Dünya Sualtı Fotoğraf Şampiyonası, bu yıl 31 Mayıs-5 Haziran arasında Güney Kore'nin Jeju adasında yapılacak. Bu şampiyonada Türkiye'yi temsil edecek Türkiye Sualtı Fotoğraf Milli Takımı, iki fotoğrafçı (Orhan Aytür ve Asım Dumlu) ve iki fotoğrafçı asistanı (Yeşim Aytür ve Hakan Eğilmez) olmak üzere dört kişiden oluşuyor. Amatör sualtı fotoğrafçısı ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Aytür, 1998'de tüplü dalışa başladığını anlatıyor: "Çocukluktan beri fotoğrafla uğraşıyorum. Tüplü dalışa başladıktan hemen sonra sualtının inanılmaz dünyasını fotoğraflara yansıtmayı istedim. 2000'den önce ödünç ekipmanla başladım, ardından kendi sistemimi kurdum ve geliştirdim. O zamandan beri yılda ortalama 80-90 dalış yapıyorum." Dünya Sualtı Etkinlikleri Konfederasyonu'nun (CMAS) düzenlediği Dünya Sualtı Fotoğraf Şampiyonası'nın bu yıl 12.'si gerçekleştiriliyor. Bu şampiyonalarda her ülke iki ekiple temsil ediliyor. Her ekip, belirlenmiş noktalarda dalışlar yaparak beş ayrı dalda yarışacak fotoğraflar çekiyor. Türkiye, Dünya Şampiyonası'na ilk kez 2005'te katılmış, Alptekin Baloğlu balık kategorisinde altın madalya kazanarak önemli bir başarıya imza atmıştı. 2007'de ise Asım Dumlu ve Orhan Aytür farklı dallarda ülkemize iki bronz madalya kazandılar. Bu yıl yine Milli Takım'a seçilen ikili, şimdi de şansını Güney Kore'de deneyecek. Orhan Aytür şampiyonadaki dört dalışta beş ayrı dalda fotoğraf çekeceklerini anlatıyor: "İki tane geniş-açı yani sualtı manzara fotoğrafı dalı var, birinde dalgıç model olması diğerinde ise sadece manzara olması gerekli. Üçüncü dal balık fotoğrafı. İki tane de makro yani yakın çekim dalı var; birisi yumuşak mercan olmak zorunda, diğerinde sınırlama yok. Dört dalışta en çok 200 fotoğraf çekebiliyoruz. Dalışlar bittikten sonra çektiğimiz fotoğraflar arasından her dal için sadece bir fotoğraf seçip jüriye sunacağız. Rakiplerimizin çoğu profesyonel sualtı fotoğrafçıları, hayatlarını bu işle kazanıyorlar ve yılda yaptıkları dalış sayısı benim gibi amatörlere göre çok daha yüksek. Zor bir şampiyona olacak."
Güçlü bir tutku
Orhan Aytür sualtı fotoğrafçılığının çok güçlü bir tutku olduğunu söylüyor ve ekliyor: "İçinde hem doğa hem de fotoğraf tutkusu var. Karada hayvanlara kendi ortamlarında yakın olmak kolay değil, doğa fotoğrafçıları teleobjektifle uzaktan çalışıyor. Biz ise yaratıkların dibine kadar girebiliyoruz çoğu zaman. Fotoğraf için sualtında malzeme çok."