Kurtlar 29 Mart kapanı kurdu.
Niyetleri Başbakan Erdoğan'ı yemek.
Bunun için eski düşmanlar bile dost oldu.
Beykoz Konakları destan yazacak, tarihe de böyle geçecek!
Yıkım ekibi orayı 'üs' seçti.
Orada toplanıyor, Orada karar alıyor, Talimatları da oradan veriyorlar. 28 Şubat benzeri bir oluşum var ortada…

Umutlar bağlanan CHP'li başkanın sapkın oğlunu kaç kez yazdım…
"Taksim'de yasak aşkıyla öpüşürken görüntülendi" dedim.
Sonra CHP'nin 'destek' için Kandil'e adam yolladığını da…
İsim de verdim üstelik.
Ne CHP'den ne de candaşlarından ses çıktı.
O sapkın evlat bir AK Parti'linin oğlu olsaydı, Ya da Kandil'e adam yollayan AK Parti olsa...
Ne yapmazlardı ki.

Mustafa Sarıgül, 2005'teki kongrede dudağını patlattığı Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'le barışmış…
Beykoz Konakları'nda Hüsamettin Özkan'ın evinde buluşmuşlar. İşadamı
İnan Kıraç, Sözcü'nün gölge sahibi
Ertuğrul Akbay, CHP İstanbul Mebusu Aydın Ayaydın da oradaymış.
Erzen Sarıgül'le öpüştükten sonra kadehler şerefe kalkmış.

A Haber'den Allah razı olsun.
CHP'nin olaylı kongresini tekrar yayınlayarak hafızamızı tazelediği için.
Deniz Baykal "Sen bu maganda ağızlarını bırak!" demişti
Mustafa Sarıgül'e.
Başka ne demişti?
"O CHP'nin genel başkanını sen değil, 'ağababaların' kaçıramamış!"
Meydan okumuştu ağababalara!
Onlar da belliydi.
Gizli kameracılar…

Ne yazık ki 2005'teki tezgahı kükreyerek bozan Baykal şimdi ölüm sessizliği yaşıyor.
Merak ettiğim Baykal'ın 'rüşvetçi' yaftalı Sarıgül'e niye tahammül ettiğidir.
Tehdit mi alıyor yoksa?

Gelelim Sözcü gazetesinin gölge patronu Ertuğrul Akbay'a…
Adamın gazetesi gazete değil, sanki yalan makinesi.
Hep Başbakan'ı yazar.
Tabii yazdıkları külliyen yalan.
İşi bu…
Çünkü öyle programlanmış.
Mesela İzmir'i sel almış.
Yazar mı?
Yazmaz!…

Ama Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın
Bodrum'da villa aldığı palavrasını manşet yapar… "
Göster ulan nerede?" dersin, Duymaz bile…
Böylelerinin yüzüne tükürsen ne yazar…

Halkın sahillerini talan edenleri tespit için Bodrum kıyılarını gezen Erdoğan için de 'villalık yer bakıyor' diye yazmıştı bunlar?…
Oysa Başbakan o gezide Aydın Doğan'ın kaçak otel inşaatını yakalamıştı…

AMK'nın Sözcü'sü dün de "Tayyip'in sarayları"nı yazdı.
İlk bakışta 'sarayı mı var' dedirten bir kurgu haberdi yaptığı…
TC Başbakanlığı'na ait ofisler ve Başbakanlık binası Erdoğan'ın şahsi malı gibi gösterildi…
Maksatları sarayı var algısı yaratmak.
Türkiye büyük devlet, Başbakanı daha büyük saraylara layık.
Siz bırakın tantanayı da Kandil'e giden CHP'yi PKK'nın nasıl kovduğunu düşünün.