Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERSİN RAMOĞLU (GÜNEY)

Haberin başı sağ olsun

Savaş Ay…
Allah'ına Gurban denebilecek kadar iyi bir Adanalı.
Bereketli toprakların verimli adamı…
Ve A Takımı'nın kaptanı, En kıdemli muhabir…
Daha mı?
Elbette meziyetleri daha çok.
Hangisini sayayım ki?
Gitti…
Arkasında sayısız güzellik bırakıp gitti.
Dün gazetemiz önünden uğurladık kendisini…

***
'Gazeteci olunmaz, doğulur', 'Gazetecinin parası pul, karısı duldur' derler…
Bütün bunlar Savaş abi için söylenmişti sanki…
Evini, çocuklarını haber uğruna ihmal etti.
Hastalığını bile takmadı.
Damarında kataterle haber peşinde koştu biliyor musunuz?
Rakiplerini böyle atlattı, 'Fişek gibi', 'zıpkın gibi' bir gazeteciydi.

***
Eski Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah ile birlikte buluştuk büroda…
Epey konuştuk…
Vali Cerrah ayrılırken, "Kırılmıştım ona, bilseydim gelmezdim" dedi.
Üzüldüm…

Halbuki ne ben Savaş abinin geleceğini biliyordum ne de o Vali Cerrah'ın…
Vedalaşırken "Ama onu seviyorum" demişti vali.

***
Savaş abi Cerrah'la eski dosttu…
Çok haberini yapmıştı…
Belki o haberlerden birine incinmişti vali.
Bizim meslek böyledir işte…
Birini memnun ederken diğerini kırar, üzersin…
Bir başka gün de memnun ettiğin kırılır sana…
Evin, yerin, yurdun da olmaz…
Yakınların arar ama bulamaz…
Sen hangi dağdasın, ne haldesin kimse bilmez…
Savaş abi mesleğin her kademesinde çalışmıştı.
Ama o hep muhabir kaldı…
Haber ondan kaçamazdı.

***
Haydarpaşa Numune Hastanesi bahçesinde karanlıkla birlikte hüzün çökmüştü üstüme…
Hem de ne hüzün…
Yarım saat önce bir profesör yoğun bakımda yatan Fistuğumu kontrol etmiş, 'iyidir' demişti…
Çayını içip ayrıldıktan sonra görevlilerin adımı anons etmesiyle irkildim.
Yüreğim yerinden çıktı sanki…
Hatırladıkça hala ağlarım.

***
Soluğu yoğun bakımda aldım.
Görevli, "Annenizi hemen solunum cihazı olan tam teşekküllü bir yere kaldırmalısınız, yoksa ölecek" dedi.
Dondum kaldım…
Ne diyordu bu adam.
Az önceki profesör "İyidir" demişti oysa.
Tam teşekküllü yer neresiydi?
Nasıl gidilirdi oraya?
Bilmiyordum ki...

***
Tam da o sıra çaldı telefonum…
Savaş abiydi arayan…
"Kadıköy'de şu hastaneye git" dedi.
Hızır gibi yetişmişti yine…
Nefes almakta zorlanan anacığımı kaptığım gibi Savaş abinin dediği hastaneye gittik…
Fistuğum orada 86 gün yaşadı kendinden habersizce…
Oradan uğurlandı.
Şimdi de Savaş abi gitti.
Ruhu şad olsun…
Haberin ve habercilerin de başı sağ olsun…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA