Sayıları artan üniversitelerle birlikte 'öğrenci evleri' yani apart evler de yaygınlaştı.
'Ticari' amaçla yapılan, dayalı döşeli evlerin yüzde doksanı ruhsatsız.
'Günlük' kiralanabilen evlerde ise alenen fuhuş yaptırılıyor.
Başbakan'ın öğrenci evlerine yönelik sözlerinin ardında, polisin hazırladığı işte bu "fuhuş" raporu var.

Mesele anlaşıldı:
Konu, apartlar…
Ama günlük kiralanan, hiçbir kaydı kuydu olmayan apartlar.
Öğrenci evleri değil.
Nitekim İstanbul'da 35, Eskişehir'de 34 apart ev, fuhuş evi olduğu için kapatıldı.
Ruhsatsız ve denetimden uzaktılar.
Ama polisten değil…
Polise göre Denizli'de 2 bin 500 denetimsiz apart bulunuyor, Büyük bölümünde fuhuş olan.

Fuhuş mafyası işini iyi biliyor. 'Şifreli' çalışır.
Yakalanmamak için de şifreli konuşur…
Mesela, Türk kadınlar için 'yerli yayın', yabancılar için 'yabancı yayın', ilişki sayısı için 'posta gazetesi', fuhuş yapılacak yer için de 'gazetenin okunacağı yer' şifresini kullanırlar…
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro'nun açıklaması böyle.

Bir yanda fiili durum, diğer yanda polisin raporları…
Kıvırtmaya gerek yok…
Olayı saptırmaya da…
Konu sanıldığından da önemli.
Batağa düşürülen üniversiteli kızların sayıları az değil üstelik…

Can Dündar efendi Cumhuriyet'te, 'Bu ülke sizin değil sayın Başbakan!' başlıklı bir yazı yazdı.
"'Gerekirse evlere müdahale ederiz' çıkışınız, bu ülkenin tarihine 'bardağın taştığı nokta' olarak kaydedilmeye adaydır" diyor.
Niye?
Fuhuş evlerine dikkat çektiği için mi keyfiniz kaçtı beyefendi?

Mustafa Sarıgül'ün PR'cısı Radikal yazarı Koray Çalışkan da "Erdoğan bu sefer 18 yaşından büyük insanların kiminle, hangi evde nasıl yaşayacağına karışmayı planlıyor. Ahlak zabıtaları düşleyip, hayalindeki kapalı, bulutlu Türkiye'nin ılık, kokuşmuş ve boğucu havasını koklatıyor" diyor.
Bu adam da gençlere 'özgürlük' adı altında ahlaksızca yaşamayı öneriyor.
Kafa bu kafa işte.

Bugün Mustafa Kemal'in veda edişinin 75'inci yılı…
O Mustafa Kemal ki Gençliğe 'muassır medeniyet' önermişti…
O sarı kalpaklı ki Gençleri 'yarınımız' olarak görmüştü…
O Atatürk ki "Siz, almakta olduğunuz terbiye ve kültür ile insanlık değerinin, vatan sevgisinin en değerli örneği olacaksınız" demişti…
O Mustafa Kemal ki "Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz" diye yol göstermişti…

10 Kasım öncesi uyanığın biri Atatürk'ün maskelerini yaparak satışa sundu.
İş tuttu.
Adam da voleyi vurdu.
Merak ediyorum Sarı Kalpaklı'nın maskesini takıp sokağa çıkan yüzleri?
Acaba kaçı gerçek Atatürkçü?
Kaçı vatan haini?
Kaçı hırsız?
Ve içlerinde Mustafa Kemal'in hayal ettiği Türkiye için çalışan kaç gerçek Atatürkçü var?