Daha ilk gün, yani Tarkan'ın uyuşturucu kullanımından dolayı gözaltına alındığı o gün...Neye yalan söyleyeyim... İçim cız etti...Çok üzüldüm... Ve Tarkan'ı kâh gözaltında gösteren o fotoğrafları, kâh atılan başlıkları görünce de kendi kendime, "Bir starın daha elbirliği ile hayatı kaydırılıyor" dedim...Birkaç gün evvel Bolonga'ya giderken Tarkan'a ateş püsküren ekipteki diğer gazeteci arkadaşlardan bazılarının aksine, "Yazık...Yapmayın Allahaşkınıza... Bir Tarkan kolay yetişmiyor..." diyerek bu konudaki fikrimi açıkça beyan edip tepkiyle karşılanınca da ilk fırsatta yazmaya karar verdim bu konuyu. Ancak hiç gereği kalmadı...Çünkü dün Hıncal Abi'nin yazısını okuyunca... Ve birebir benim düşüncelerimin muhteşem bir yazıyla anlatıldığını görünce yazmaktan vazgeçtim. Ve Şener Şen'le ve Kemal Sunal'ın birlikte oynadığı bir filmi hatırladım... Hani Kemal Sunal o filmde tuvalet işletiyor... Hatırlarsanız Şener Şen'in yani köyün ağasının gelip tuvaleti kullandıktan sonra söylediği ve günümüze kadar muhteşemliğini koruyan bir replik vardı... İşte Hıncal Abi'nin dün yazdıklarını okuyunca kendi kendime, "Ula ağanın pohinin üstüne poh olir mi?" deyip, vazgeçtim Tarkan mevzusunu uzatmaktan...Çünkü o kadar muhteşem, o kadar gerçekçi ki onun yazdıkları...Daha ne yazılabilir üzerine? Bravo ya Hıncal Abi... Valla Bravo! Büyüksün vesselam...