Faiz lobisi faizleri artırması için son günlerde Merkez Bankası'na yoğun baskı yapıyor. Lobi, kendi işine gelen kararı aldırmak için işi "eğer bağımsızsan faizleri artırırsın değilsen artırmazsın"a getiriyor. Güya Merkez onların istediği yönde faizleri yükseltirse bağımsız olacak. Aksi takdirde "Bağımlı bir Merkez Bankası var" diyecekler. Oysa küresel düzeyde artık tartışılan, merkez bankalarının bağımsız olup olmadıkları değil nerede durdukları, demokratik olup olmadıkları...Nobel ödüllü ünlü iktisatçı Joseph Stiglitz, demokratik sorumluluğu olmayan bağımsız merkez bankalarının derin problemler yaratabileceğini ileri sürüyor. Ve Stiglitz, finans kesiminin, bağımsız merkez bankalarını lobiler aracılığı ele geçirip fakir halkı soymak için kullandıklarını söylüyor. İşte bu nedenle, Stiglitz, faiz artırarak ya da eksilterek ekmeğin fiyatından, işsizlik oranına kadar belirleyici olan merkez bankalarının, verdiği kararlar politik olduğundan, para politikasının teknokratlara delege edilecek işler olmadığını belirtiyor. Ve merkez bankalarının halkın yanında durması gerektiğini söylüyor.
Gelelim halkın yanında duran merkez bankasının yapması gerekene… Halkın yanında duran merkez bankası fiyat istikrarının yanında istihdam ve büyümeyi de dikkate almalı. Stiglitz'e göre bankerler düşük enflasyon, kuralsız finansal sistem ve gevşek bir kontrol mekanizması isterler. Çünkü böyle bir ortamda istedikleri gibi at oynatıp düşük gelir gruplarının paralarını ucuza toplayıp, onlardan topladıkları paraları yüksek faizle yine bu düşük gelir gruplarına kredi olarak verirler. Ve bu mekanizmanın bozulmasını istemezler. Yine bankerler, gizli ve açık devlet desteklerini de lobiler aracılığıyla sağlayıp, yüksek riskli işlere girerler. Eğer kâr ederlerse bunlar kendi ceplerinde kalır, batarlarsa kaçıp ortadan kaybolurlar, batağı da fakir halk vergileriyle ödemek zorunda kalır.
Niye anlattık bütün bunları? Şu nedenle... Merkez, 23 Temmuz toplantısında lobinin baskısı altında kalmamalı. Ve Amerikan Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin ileri sürdüğü üç değişkeni dikkate alarak faiz artırım ya da artırmama kararını vermeli. Buna göre Bernanke; bir, işsizlik yüksek seyreder ve büyüme ivme kazanmazsa, iki, enflasyon düşükse, üç, uzun vadeli faizler yüksek düzeyini korursa, varlık alımına devam edecek. Aksi takdirde varlık alımını azaltacak. O halde Merkez, Amerikan ekonomisindeki bu üç değişkeni iyi izleyip kararlarını oluşturmalı. Aksi takdirde sıcak paracılar kazanacak, kaynaklar yine dış ticarete konu olmayan mallara doğru yol alacak. Lüks lokanta, lüks konut, lüks otomobile devam denilecek. Lobinin istediği bu zaten.
Lobi, kaynak dağılımını döviz kazandırıcı yatırımlar aleyhine bozarak ülkeleri sıcak paraya sürekli muhtaç edip böylece yüksek faizle borçlandırmayı istiyor. İşte bu nedenle Merkez lobinin son günlerde diline doladığı bağımsızlık oyununa gelmemeli, halkın yanında durmalı.