Bu yılın ilk beş aylık döneminde merkezi yönetim bütçesi 4.3 milyar lira fazla verdi. Geçen yılın aynı döneminde bütçe 432 milyon lira açık vermişti. Yine geçen yılın ilk beş ayında 23.9 milyar lira faiz dışı fazla veren bütçe, bu yılın aynı döneminde 26 milyar lira faiz dışı fazla verdi.
Peki ne anlama geliyor bütçede faiz dışı fazla verilmesi? Şu anlama geliyor: Faiz dışı fazla tutarındaki vergi gelirlerini harcamayıp borç stokunu azaltıyorsunuz. Böylece kamu borç stoku azaldığı için borçları geriye ödeyememe riski de azalıyor. Dolayısıyla daha düşük faizle borçlanma olanağı buluyorsunuz. Hatırlayacaksınız 2002'de kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 94 düzeyine yükselmişti. Şimdi bu oran yüzde 36'ya geriledi. Bu yılın sonunda kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 35'e gerileyecek.
Niye anlattık bütün bunları... Anlattık çünkü Türkiye son iki yüz yılda hep kamu bütçe açıkları ve yüksek borç yükü nedeniyle ekonomik krize girdi. Ve borçlarını ödeyemedi. Oysa şimdi durum farklı son on yılda devletin iki yakası bir araya geldi. Bırakın açık vermeyi bütçe fazla veriyor. Ve kamu borç yükü sürekli azalıyor. O halde Türkiye'nin artık eskisi gibi krize girmesi söz konusu değil. Şimdi bazıları, ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke'nin açıklamalarına bakıp para basımının azalmasıyla Türkiye'den para çıkışı olacağını, dolayısıyla bunun bütçe gelirleri üzerinde olumsuz yansıyacağını ileri sürebilir. İşte bu olasılıkta bile Türkiye'nin kamu bütçesi sağlam duruşunu koruyabilir. Çünkü özelleştirme gelirleri bütçe gelirlerindeki azalmayı kolayca karşılayabilecek düzeyde bulunuyor. Bu yıl bütçeye katkısı 3.5 milyar lira olarak öngörülen özelleştirme gelirleri toplam 13.3 milyar dolara (25 milyar TL) ulaştı. Bu toplam gelirin 7.7 milyar dolarlık kısmının satış ve devir işlemleri tamamlandı. İşte bu nedenle bu yıl ABD merkez bankasının para basımını azaltması nedeniyle yaşanacak para çıkışlarının bütçeye olumsuz etkisi elde edilen bu gelirlerle kolayca giderilebilir.
Kısaca küresel koşullardaki değişmelerden bütçede sorun yaşanır diyenlere maalesef iyi haber yok. Çünkü diğer ülkelerin yapamadığı özelleştirmeyi Türkiye yapmaya devam ediyor.