Başta başkan Sadri Şener olmak üzere erken şampiyonluk havasına girilmesi Trabzonspor'u olumsuz etkileyince Karabük önünde 83'teki şans golü bordo-mavilileri kurtardı. Trabzonspor ilk yarıda sezonun en verimsiz futbolunu sergiledi. Alışılmış yardımlaşma ve tempodan eser yoktu. Karabükspor'un geride iyi yerleşmiş alan savunmasını arızaya uğratacak hiçbir varyasyon gerçekleşmiyordu. Engin Baytar, ikili sıkıştırmalar karşısında demoralize oldu.
Alanzinho
ile Selçuk'un bağlantı kurup hücuma yön vermeleri gerekirdi. Ama Alanzinho sahada yoktu. Olmayacak yerlere hareketlendi. Selçuk da bugüne kadar çektiği ağır yükle yorgun olduğundan belli bir standardı aşamıyordu. Takımın hareketlenmeye ve tempoya ihtiyacı olduğu dönemlerde hırsıyla, sprintleriyle ateşleyici görev yapan Serkan da olmayınca Trabzonspor ilk yarı tamamen tıkandı.
Şenol Güneş, ikinci yarıya Ceyhun/Yattara değişikliği ile başladı. Orta sahada Selçuk tek başına kalmıştı. Benzer takım tertiplerini sezon başından beri eleştiriyorum. Ama dünkü hata Emenike sakatlanıp çıktığı için cezalandırılamadı. Zaten çok eksiği olan konuk ekip, hücuma çıkışlarda yetersiz kalınca orta sahasız Trabzonspor yoğun bir baskı kurabildi. Ataklar kopuk kopuk, plansız programsızdı. Ama ilk yarıya oranla hırslıydılar. Pozisyonlar da buldular. Kaleci Tomiç uzun süre direndi ama sonuçta Engin Aktürk'ün kendi kalesine attığı gol Trabzonspor'a hayat verdi. Ve kısa sürede fark oluştu. Trabzonspor, çok önemli bir üç puan kazandı. Maç öncesi yapılan yanlışlardan ders alınırsa bu galibiyet daha fazla kazanç getirir. Ben, Trabzonspor'da kapasitesi sınırlı olmasına rağmen en çok Serkan'ı methediyorum. Onun ne kadar önemli bir futbolcu olduğu dün gece bir kez daha ortaya çıktı.
EMENİKE ISRARI NEDEN?
Yücel İldiz'i ve Karabükspor'un mücadelesini kutluyorum. Bu kadar eksikle, hele Emenike gibi bir silah sakatlanmasına karşın 83'e kadar direndiler. Yalnız Yücel İldiz gibi deneyimli bir hocanın Emenike'yi durumu belliyken sahada tutma ısrarına bir anlam veremedim.