Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam bugünkü tabloda mantığımla hiç bağdaşmayan aşırı rotasyona tabi tutulmuş bir takım tertibi sahaya sürdü.
Bursaspor duran toptan kazandığı çok erken bir golle maça adeta galip başladı. Bu erken gol hem önemli bir moraldi hem de rakibin açılması için elverişli ortam yaratacaktı. Ancak devre sonuna kadar oyuna hükmeden, kolektif yapısı daha iyi Bucaspor oldu. Çünkü Bursa'nın fazla rotasyon yemiş kadrosu pas yapamıyor, hazır olmayan Turgay'ın yanısıra maç eksiklikleri olan ve arkadaşlarını tanımayan Nunez ile Steinert ileriye katkı veremedikleri gibi top rakipteyken de savunma yapmıyorlardı. Bütün yük ön liberoyla defans bloğuna kalıyordu.
Risk alıp, rakip karşısında ilk yarı boyunca karşı alandaki genişliği değerlendirseler de takım savunması arızalar gösterdi.
Ertuğrul Sağlam ikinci devre ile birlikte oyuncu değişikliğine gitti ve takım elbette toparlandı. Ama rakibin şansı devam ettiğinden ve de ikinci gol bulunamadığından, 90 dakikanın sonuna kadar sıkıntılar devam etti.
GAZİANTEP'TE YORULMADI Kİ!
Sonuçta şansın da yardımıyla önemli bir 3 puan kazanıldı. Bu maç Ertuğrul Sağlam'a ders niteliğindeydi. Ligdeki önemli rakiplerin ilk haftalardan önemli kayıpları var. Takımın, arka arkaya galibiyetlerle mükemmel bir seri yakalamış. Yaptığı üst düzey rotasyon çok gereksizdi. Daha sezon yeni başlamış, üstelik 5 gün önceki Gaziantepspor mücadelesi yarıda kalmış ve takım yorulmamış. O zaman buna ne gerek vardı?
Manchester United gibi sistemi mükemmel oturmuş bir takımda bile Ferguson çok rotasyon yaptığında sistem hep arıza yapmış ve beklenmedik sonuçlar almıştır. Rangers maçı öncesi bu yanlış rotasyon yüzünden başta Ali Tandoğan olmak üzere defans bloğu fiziki tahribata uğradı.
Ligin yeni takımı Bucaspor'da ise Bülent Uygun kendi karakterini takıma kısa sürede yansıtmış. Tüm futbolcular koşuyorlar ve mücadele ediyorlar. Rakibin orta sahada organize olmasına izin vermiyorlar. Ama çok ciddi bir sorunları var; o da ofansif yetersizlik.