Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim, Öyle anlaşılıyor ki Başbakanımız onuruna verilen o meşhur yemeğe, 20'ye yakın insan katılmış. Bunların yarısı da hanım.. Şimdi imkânı var mı bu kadar kalabalık bi ortamda konuşulanlar dışarı sızmasın? Akıl var mantık var! Bunun böyle olacağını Başbakan bilmiyor mu, yemeği düzenleyenler, Başbakanın danışmanları hiç mi akıllarına getirmediler yani?
Yalan yanlış, eksik meksik sızacaktı.. Ve öyle de oldu. Şimdi sızlanmasınlar, di mi ya!
Ertuğrul Özkök, ikinci yazısında, Emine hanımla yapılan sohbete de kısaca değindi. Tekzip yemediğine göre, demek o kısım, tamamen doğru. Başbakanımızın eşi "3 çocuk" tezini savunmuş ve bunun "Bilimsel bi izahı olduğunu 2030'da Türkiye'nin nüfusunun azalmaya başlayacağını" anlatmış.
Benim de anlayamadığım bu Abuzittincim. Yani 2030'da Türkiye'nin nüfusu azalmayıp 100 milyon olacak da n'olacak?
Sen 70 milyonu daha doğru dürüst doyuramıyorsun, 1 milyona yakın aç insan sokaklarda dolaşıyor! BM'nin son raporunu okumuşsundur, halen 5 milyon genç, işsiz ve okulsuz!
Hani anlarım, âkil politikacılarımız olur, devletin ileriye dönük, "seçmene selam" diye zırt pırt delinmeyen sağlam ekonomik politikaları bulunur o zaman 3 çocuk, 4 çocuk, 100 milyon 150 milyonluk bi Türkiye projesi belki mantıklı gelebilir. O da belki.
Niye "Belki?"
Çin'i düşün. 1 milyardan fazla insan. Dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi mi? Evet, ama kişi başı gelirde sürünüyor. Nüfusun yarısından fazlası aç!
Birbirlerini yiyorlar. Ben n'apim öyle büyüklüğü.. Öte yandan Norveç. Nüfusu 5 milyona yakın. Kişi Başı Milli Gelir 95 bin dolar. Çin'in 34 katı. Hangisinde insanlar adam gibi yaşıyor dersin, Çin mi Norveç mi?
"Ne kadar kalabalık nüfus o kadar askeri güç.." dersen onun da modası çoktan geçti. İsrail'e bak! Sadece 2 İzmir!
Geçenlerde Kayseri'den Ankara'ya doğru geliyorum. Kilometrelerce uzunlukta ve göz alabildiğince derinlikte ekilmiş veya nadasa bırakılmış topraklar. Ve bu toprakları yeterince ekip biçemediğinden, karnını doyurabilmek için buğdayından nohutuna dışarıya muhtaç bi halk, yani biz!
Niye, çünkü bi Avrupalıya göre topraktan 7'ye 1 düşük verim alıyoruz da ondan! Yani resmen kafayı çalıştırmıyoruz kardeşim.
Bu durumda bi de Başbakanın "3 er çocuk" dolduruşuna gelip 100 milyon olduğumuzu düşün.. Valla düşüncesi bile tüylerimi ürpertiyor. Neden böyle konuşuyorlar? Altında dini bi mesaj mı var acaba? Dini mesaj diyince, İlahiyat Profesörümüz Süleyman Uludağ'ın "Sufi Gözüyle Kadın" isimli kitabından yapılan alıntıları gazetelerde okumuşsundur.
"..cennete girenler bakirelerin kızlıklarını bozarak safa sürerler..."
Bilirsin Abuzittincim cennete giden kadınlarımızın ne yapacağından pek bahsedilmez. Ben de hep merak ederim. Acaba, Dünyadaki gibi, tesettürlü bi kıyafetle, başlarında sıkmabaş, acayip şatafatlı, rengârenk leğenler içinde, kocalarının çamaşırlarını mı yıkamayı sürdürecekler?
Münasip yerlerinden öperim.
Kardeşin Güneş
tecellister@gmail.com

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA