ANTALYA'NIN sporu, özellikle de basketbolu çok seven Belediye Başkanı Menderes Türel kentini ülkenin basketbol merkezlerinden biri yapma düşüncesini, birkaç ay önce anlatmıştı, Haşmet'le bana, oradayken.. Dev ve modern bir salon yaptırıp, Dünya Şampiyonası'nın bir ayağını Antalya'ya getirecekti. Bu arada kentte de basketbolün gelişmesi için atılımlar yapacaktı.
Bu projelerin en önemlisinin gerçekleşmesi için ilk adım atıldı.
Doğan Hakyemez Antalyaspor'a basketbol meneceri oldu. Hedef Antalya'yı birinci lige çıkarmak, orada dereceye oynatıp, Avrupa liglerine katılmak..
Sevgili Türel'in projesine alkış.. İşin başına Doğan Hakyemez'i getirmesinin de akıllı bir tercih olduğu açık.. Hem federasyonu, hem Hürriyet gazetesini arkasına almak önemli bir güç..
Şimdi tartışılan Hakyemez'in hem de bayağı para kazandığı milli takım menecerliğinde kalıp kalmayacağı..
Kalamaz.. Kalmamalı.. Bunun tartışması bile olmaz..
Milli takım menecerliği, milli maç olsun olmasın, fultaym devam eden bir iş.. Milli ve aday oyuncuları devamlı izlemek, bunun için sık sık yurtdışına gidip gelmek gerek.. Onun için Doğan, dolar bazında eşek yükü ile para alıyor zaten.. İşin merkezi İstanbul..
Yeni işinde Doğan, Antalya'ya taşınmak zorunda.. Merkezde olamaz. Antalya'yı da zırt pırt bırakıp, milli oyuncuların peşine düşemez. Kafasını milli takımla, Antalyaspor arasında bölemez.
İkincisi.. Daha önemlisi..
Doğan Hakyemez, sadece milli takım meneceri değil, federasyon başkanı Turgay Demirel'in maaşlı sağ kolu, akıl hocası, sözcüsü, savunucusu.. Bu hüviyeti ile Antalya'ya hem de "Şampiyonluk garantisi vererek" giderse, ki öyle gidiyor, Antalya'nın maçlarının fair play olduğuna kimse inanmaz.. Yığınla dedikodu anında ürer ve Menderes Türel'in harika projesi geri teper, yazık olur. Hem Türel, hem Demirel, Doğan Hakyemez'i "Bir tarafı tercih" için zorlamalılar.