Adam Türkiye'nin en büyük gazetecilerinden birini, bu ülkedeki Barış Adamlarının belki de birincisini öldürmüş bir terörist..
Adam Papa'yı vurarak, Türk'ün ve Türkiye'nin alnına bir kara leke süren, bizi dünyaya rezil eden bir hain..
Bu adamı bir an önce tahliye etmek için savcılar yarışıyor..
Orası ayrı bir acı.. Deniz Baykal'ın sözlerine dikkat edin.. İtalya'da adam öldürmeye teşebbüsten 20 yıl yattı. Türkiye'de adam öldürmekten 5 yıl.. "İki ülke Ceza Yasaları arasındaki farka bakın" diyor Baykal..
Bir de bize Mülkiye'de içlerinde Baykal'ın da olduğu hocalarım, Ceza Kanunu'nun İtalyan Ceza Kanunu'ndan tercüme olduğunu söylemişlerdi. Keşke tercüme kalsaymış. Nasıl piç ettik, nasıl cezayı kaldırdık, suçluları koruyup masumları korumamaya başladık..
Daha dün gazetede okudum.. Adamın dükkanına girip talan etmiş. Yığınla mal çalıp gitmiş.. Adam dükkandaki güvenlik kamerasında görmüş hırsızın yüzünü.. Ertesi gün sokakta rastlamış.. Tutmuş kolundan dükkana getirmiş. İtiraf ettirmiş. Almış polise götürmüş. Polis de savcıya.. Dükkanı talan eden hırsızı "Tutuksuz yargılanmak üzere" tahliye etmişler.. Hırsızın ilk yaptığı ne olmuş biliyor musunuz?.
Dükkan sahibini şikayet etmek.. "Beni tartakladı.."
Şimdi dükkanı soyulan adam mahkemede.. Suçu hırsıza vurmak..
Rahşan Affı diye kıyamet kopuyor.. O ayrı.. Ama bir de Cemil Çiçek yasaları var şimdi.. Ceza, Usul ve İnfaz yasaları.. Tüm taşları toplayıp, tüm köpekleri salan..
Cemil Çiçek, ki kendileri Adalet gibi yüce bir duygunun bakanıdırlar, bu yasaları geçin değiştirmeyi, tartışmayı bile kabullenmezken, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener dayanamamış artık ve "Hukuk sistemimizi bir daha gözden geçirmek zorundayız. Bu sistem suça özendirir" diyor..
Diyor da, "Suça özendiren sistem"in yaratıcısı Cemil Çiçek hala "Ben Adalet Bakanıyım" diye ortalarda geziniyor.. Gezinsin..
Yakında olmayan, mevcudu kalmayan bir şeyin bakanı olacak..
Nerden nereye geldik.. "Bir dokun bir ah dinle" demiş eskiler.. Ben yazının başına otururken, bambaşka şeyler söyleyecektim, kısaca..
Bir terörist, bir hain tahliye ediliyor.. Ekrandan izliyorum..
Türk bayrakları sallanıyor.. Kurbanlar kesiliyor.. Bindiği otomobilin üzerine karanfiller atılıyor.. Bir hain, bir terörist değil, sanırsınız bir bağımsızlık savaşçısı kahraman, ne bileyim Köroğlu, Dadaloğlu gibi bir lider tahliye ediliyor sanki, kendisini mahkum eden istibdatın zindanlarından..
"Efendim, hainlerin de birkaç yandaşı olur" deyip geçerseniz..
Hayır, geçemezsiniz..
Bu zihniyet Türkiye'de yapılacak ilk seçimde barajı aşmaya, tek başına iktidar olmaya, olmasa da iktidarı paylaşmaya hazırlanıyor..
Hain teröristin yandaşları, yarın Adalet Bakanı olurlarsa bu ülkede şaşmayın..
Sonra benim medyam, benim basınım, Kuş gribinden panikliyor!..