"KADINLAR trafiğe çıkmasın" diyen Kaya'yı hatırladım, bu kadar fütursuz, bu kadar aldırışsız, yolları bu kadar babasının malı sanan kadını görünce..
Yer gene o Vali Konağı'nın hemen önündeki yaya geçidi.. Sürücüler bu defa uygar.. Yol verdiler, Mehmet'le ilk iki şeridi geçtik, üçüncüde şehit düşüyorduk.
İlk iki şerit durmuşsa, yolda biri, ya da bir şey var demektir, insan merak eder.. Hayır.. Hatunun umurunda değil, üzerimize sürdü arabayı.. Kaçarken baktım.. Bir elinde telefon. Tüm dikkati telefonda.. Arabayı tek elle kullandığı halde yola bakmıyor bile.. Dahası, yaya geçidinin hemen ilerisindeki kavşaktan da döndü, gene tek elle, öbüründeki telefona dalmış ve sinyalsiz..
30 saniye içinde kaç ihlal birden.. Yaya geçidinde yayanın üzerine araba sürmek.. Tehlikeli araba kullanmak.. Sinyal vermeden dönmek ve bütün bu işleri yaparken cep telefonu ile konuşmak, el kulakta..
Plakası.. 34 AD 2351!..
Kesilecek ceza zaptının bana yollanacak kopyasını merakla bekliyorum..