Anayasa Mahkemesi'nin Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı gibi hem de nasıl uluslararası temsil gerektiren bir görevin tanımındaki "Üniversite Eğitimi" şartını neden Anayasa'ya aykırı bulduğunu gerekçeyi okuyunca göreceğiz. O zaman kadar bu konuyu tartışmanın anlamı yok.
Kararın hemen ardından tüm gazeteler "Ulusoy'un önü açıldı" manşetleri ile çıktılar.. Hele Kulüpler Birliği'nden de adı çıkınca Ulusoy'u Federasyon Başkanı ilan edenler bile oldu.
Pazartesi akşamı 90 Dakika'da Haşmet'le "Düğüm çözülmedi, asıl şimdi kördüğüm oldu" fikrinde birleşmemiz pek çok gözü açmış görünüyor.. Şimdi pek çok yorumcu, Ulusoy'dan uzaklaşıyor.. Düne kadar silinmiş görünen Şenes Erzik adı yeniden gündeme geliyor.
Neden?.
Duruma bakalım o zaman..
***
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı M. Ali Şahin, hükümet adına devreye girdi ve Haluk Ulusoy'un Başkanlığının seçilse bile kolay olmayacağını açıkça ifade etti..
Uzun uzun tartışmaya gerek yok. Futbol gibi önemli ve gündemde bir federasyonun başkanı, hükümete rağmen çalışamaz. Rahat çalışamaz. Başarılı olamaz. Yıpranır ve yok olur.. Hele bu hükümetin elinde, oldukça tahripkar 300 sayfalık bir Başbakanlık Müfettişleri raporu varsa..
Bu müfettişler bana da geldiler. Konuştuk. İşlerini çok iyi bilen müthiş adamlar. Bu adamlar palavra yazmaz. Bir şeyler yazdılarsa suçladıklarının başı fena halde ağrır.
Ulusoy da bunun farkında.. Onun için adaylığını görünen tüm olumlu koşullara rağmen hâlâ ilan etmiş değil .. Yokluyor. Bir yandan hükümetin ne kadar ciddi olduğunu araştırıyor. Bir yandan da aile kararını bekliyor. Ulusoylar oldukça yaygın ve saygın bir aile.. Büyük işleri var. Bu aile, hükümeti karşısına almak ister mi?.
Öte yanda, Kulüpler Birliği desteği ne derece ciddi..
Başlangıçta Ulusoy'u destekleyenlerin başında kendi kenti Trabzon vardı. Doğal müttefik.. Ama acaba ne kadar doğal müttefik.. Kulübün CHP'li yönetimi yıkıldı, AKP yanlısı yönetim geldi. Başında da, Recep Tayyip Erdoğan'ın çok yakını, Nuri Albayrak.. Erdoğan bastırırsa ne olur?..
Öbür destekçiler, Cemal Aydın'ın Ankaragücü.. Bir de Melih Gökçek'in Ankaraspor'u..
Gökçek, AKP'li bir lider olarak partinin Haluk Ulusoy'a karşı olmadığına etrafı inandırınca, onlara beş kulüp daha eklendi.. 8 kulüp Haluk Ulusoy dedi.. Geri kalan 10 kulübün ne dediği belli değil.. "Ulusoy diyen 8 kulüp Bakan Şahin'in konuşmasından sonra, hâlâ Gökçek'e inanır, arkasından gider mi?.
Kongrede oy verme durumundaki diğer birliklerin durumu da gölgede.. Ulusoy bu birlikleri zamanında çok iyi beslediği için yanına almıştı. Şimdi bunlar, hükümetin istemediği bir adaya oy verebilirler mi?.
Yani.. Manzara Haluk Ulusoy açısından fena halde sisli..
Bir kazanma şansı net değil..
İki.. Kazansa da başarılı olması pek mümkün değil.. O zaman..
Ayhan Bermek de şu ana kadar beklediği ilgiyi görmedi. Kulüpler Birliği toplantısında bir tek kulübün bile adını vermemesi, aslında geçmişin fevkalade başarılı, özellikle milli takım açısından önemli kişisi Bermek'in adaylığını ilan ettikten sonraki lobisinin eksik ve yanlış olduğunu ortaya çıkardı. Bu durumda onun şansı yok gibi.
M.Ali Yılmaz zaten adını ve resmini gazetelerde görmek, televizyonlara çağrılmak için aday olmuştu. Hiç şansı olmadığını biliyordu.
Peki şimdi ne olacak?..
Türk Futbolu içerde ve dışarda büyük kriz içindeyken, en uygun ismin Şenes Erzik olduğunu hemen herkes biliyor.
Ancak gerek FIFA, gerek UEFA'da şu anda fevkalade kritik görevlerde bulunan ve çok daha kritiklerine hazırlanan Erzik'in UEFA Başkanı Lennart Johansson'un da ifade ettiği gibi "Milyonda bir dahi olsa" kayba tahammülü yok. Yarın muhalifleri "Kendi ülkesinde oy alamayan adama biz burda niye oy verelim" diye çıkarlar ve haklı olurlar. Bu yüzden Erzik, tam bir bütünleşme içinde tek aday olarak seçime girecekse "Varım" der.
Bu bütünleşme de zor. Bir defa Erzik'in ilk şartı "Ben Levent Bıçakçı değilim. Çalışacağım bütün arkadaşları kendim seçerim" demesi, hükümetin hoşuna gitmez. İkincisi Kulüpler Birliği'nden ve diğer birliklerden bir tek Şenes Erzik adının çıkma ihtimali de zor.
O zaman ne olacak?..
Sabırlı olacak ve sislerin biraz daha dağılmasını bekleyeceğiz.