YILLAR önce Akademi Komutanı Necati Paşam yemeğe davet etmişti beni.. Sonra da gezdirmişti.. "Burası da kültür merkezi olacak" diye de bir yer göstermişti. Olmuş.. Harika bir salon olmuş.. 2003'te orduya açılmış.. Sivillere açılışı, pazartesi akşamıydı. Afrodisias Kazıları'nı destekleyen Geyre Vakfı yararına..
Ferhan ve Ferzan Önder kardeşleri dinledik, çifte piyanoları ile..
Enfes bir Fazıl Say, Veysel'le açtılar konserlerini.. Mest olmuş kendimden geçerken "Veysel Usta, Veysel Usta yaşasaydın da görseydin, ölümsüz müziğin nasıl evrenselleşti" diye mırıldandım..
Tango Asfalto'nun (Paplo Ziegler) ardından Sergei Rachmaninov geldi.. Senfonik danslar.. Nasıl bir hüzün alıp götürüyor insanı..
Sonra ayni piyanonun başına geçti kardeşler.. Liszt'in o çok ünlü, çok popüler (Ne iyi seçim bu tür konserler için), hemen herkesin bir bölümüne ıslıkla eşlik edebileceği Macar Rapsodisi'ni nasıl bir coşku ile çaldılar, dört elle.. Hiç bitsin istemedim..
Böyle bir konserin bisine de Alla Turca nasıl yakıştı, Mozart'tan!..
Konserin başındaki kısa multivizyon gösterisi, Afrodisias'ta çok mesafe alındığını gösterdi. Efes'i katlayacak, dünyanın en güzel antik şehrine sahip olmamıza ramak kalmış..
Kenan Erim Hoca'dan Sevgi Gönül'e ömürlerini Afrodisias'a verenlere saygı, bugün bayrağı taşıyanlara, sevgi ve alkış!..