Abuzittinciğim,
BAHAR, güney kıyılarımızı henüz terk etmedi. Gerçi güneş her an yok ama hava sıcaklığı gündüzleri 20 derecenin üzerine çıkıyor.. Denize girenlere bile rastlıyorsun. Turist kalabalığı da kalmadığından curcuna bitmiş.. Kısaca, kafa dinlemek için hoş ortam. Kafa dinlemek için ortam hoş da, kahvelerde köylü vatandaşlarla sohbete daldığında anlıyorsun ki durum biraz nahoş!
Nahoşluk şurdan geliyor. Geçen sene, o "uyum kanunları" furyası sırasında, punduna getirilip, 5226 sayılı bi teklif de kabul edilmiş. Resmen "uydurulmuş" anlayacağın.. Kanunun ruhu özetle şu "Sit alanlarında evi, toprağı olanlar bunların zilyetliğini alamayacaklar.."
Eee!. N'olacak? Devlet el koyacak! Hazine'ye geçecek yani.. Şimdi düşünebiliyor musun Abuzittinciğim, özellikle Ege ve Batı Akdeniz kıyılarında köylülerimizin büyük bölümü "sit" bölgelerinde yaşar. Zaten dedeleri de orada oturmuş.. Belki dedelerinin dedesi de.. Benim bildiğim, Marmaris'in Hisarönü veya Turgut köylerinin mazisi 500 yıllık var.. "Sit" kararıysa 20 yıl önce alınmış..
Yani adam çoook önceden o toprağı ekiyor, biçiyor veya üç odalı bi ev yapıp pansiyon işletiyor. Şimdi Devlet diyor ki "Burası benim tasarrufumda, çık!" Hani adam oraya "sit" kararı alındıktan sonra yerleşmiş olsa doğru.. Taa Osmanlı'dan beri orda bilader! İnsanlar paldırküldür, yıllardır yaşadıkları topraklardan kovulur mu?
Anlayacağın, yöre halkı açısından, tatsız bi durum Abuzittinciğim.
Hisarönü köyü Muhtarı Mehmet Çelikalp ve Turgut Köyü Muhtarı Naci İşler'le de konuştum.. Hani söylenenler abartı mı diye, değil.. Muhtarlar öteki arkadaşlarını da alarak, bi heyet kurup Ankara'ya, Meclis'e gitmişler.. Köylülerin huzursuzluğunu anlatmışlar ama henüz arayan soran olmamış. Bu "sit" kararlarının alınması da bi tuhaf.. 06 plakalı resmi arabayla iki kişi geliyor.. "Burayı sit yaptık" diyip gidiyorlar. Artık oraya ev mev yapmak imkansız. Hele arkeolojik sit'se, tövbe, çivi bile çakamazsın.. İşin daha da garibi, Devlet 1980'li yıllarda "sit" dahil bi takım "koruma" kararları alırken taahhütte bulunmuş "..en geç 1 yıl içinde yerleşim planları çıkacak.. Kim nerede, kaç metrekare, kaç kat, ev yapabilecek, saptanacak." demiş.. 25 yıl geçmiş bu sözünü de tutmamış. Pardon, bazılarını tutmuş.. Mesela, Turgut köyüne 25 adet park koymuş. Çocuk oyun parkı. Köyün nüfusu 500 kişi var yok! Orhaniye'ye de, 15 otomobil parkı! Bi köye de, galiba Selimiye idi, 20 metre genişliğinde cadde. Köyün en geniş yeri zaten 20 metre!
Ah, nerelerdesin Aziz Nesin!? 5226 sayılı kanunla sanırım, bi katakulliye getirilip, "sit" bölgelerinde yaşayan köylülerin elinden topraklarının alınması planlanıyor. Yanlış hatırlamıyorsam Antalya Belek arasında da böyle numaralar çevrilmişti. İnşallah yanılıyorumdur.. Memleketteki bi sürü huzursuzluğa, bi de bu eklenecek.. Zaten bi tüyü eksikti. Münasip yerlerinden öperim kardeşim.
Güneş.
(Güneş Tecelli kardeşimin kaleme aldığı Abuzittin'e mektuplar bu pazar reklam kurbanı olmuş.. Bugün sunuyorum. Hem sizlerden, hem Güneş'ten özürlerimle..)