Abuzittinciğim, "Ha geldi ha gelecek, ha yağdı ha yağacak.." Kaç gündür "İstanbul da kar" heyecanıyla yaşıyoruz kardeşim.. Diyecen ki "Sen İstanbul'da oturmuyorsun ki, bu heyecan niye?"
İyi de gazeteyi alıyorsun "gelmesi beklenen kar" televizyonu açıyorsun "yağması gereken kar " radyolarda "kar"..
Seni de alıyor bi telaş bilader.. Yok kırmızı alarm verilmiş, yok mora geçilmiş, oradan mor ötesi.. A planı, B planı.. Alt tarafı İstanbul'a 2 santim kar düşecek.. Sanki 50 metrelik tusunami dalgası yolda.. Bi gürültü bi patırtı, kendini kaptırıyorsun..
Netekim İstanbul'un karına öyle bi kapılmışım ki meteorolojinin "Ankara' ya da kar yağacak" haberini atlamışım.. Meğer, bi cümlede olsa söylenmiş.. Ben duymadım, çevremdekilerden de duyan yok ama "söylenmiş".. Neyse, uzatmayım, Perşembe sabahı bi uyandık, her taraf kar.
Benim oturduğum yer biraz yüksek, sis de basmış.. Tam Ankara kışı.. Bu durum İstanbul'da olsa u-uuuuu!.. artık ne kıyamet kopar kimbilir!? Bu arada TV'lere de bakıyorum, haberlerde "... beklenen kar daha gelmedi." diyorlar. Gelmeyen İstanbul'daki kar.. Ankara dan söz eden yok.. Şehiriçinde 4 santimi bulmuş.. Hayır, esasında normali de 4 santimlik kardan söz etmemek ama İstanbul'un 2 santimlik karı kıyametleri koparttığına göre 4 santimli Ankara'dan hiç söz edilmemesi insanda bi çeşit aşağılık duygusu yaratıyor yani.. Aynı saatlerde Bitlis de kar 40 santim, Yozgat da 20, Nevşehir de 18 Başkale de 35.. 1500 den fazla köy yolu kapanmış. Oraları geç.. ilgilenen yok.. Biz İstanbul'daki karı beklemekteyiz.
Derken öğleye doğru NTV "..beklenen karın gelmeyeceği anlaşıldı..Yalnız yüksek kesimlerde yağış var.." demez mi? Ay, bi tuhaf oldum, sorma.. Karın geleceğine öyle şartlamışım ki kendimi, elinde bi demet buket, saat kulesinin altında bekleyen, aldatılmış adama benzettim..
Uzatmayım Abuzittincim kardeşim, o haleti ruhiye içindeyken, bi iş gereği, Eskişehir yolundaki Köy Hizmetlerine uğramam gerekti. Ankara da kar, ince ince yağıyordu. Görüş mesafesi azalmasına rağmen, sürücülerin çoğu farlarını yakmamakta ısrarcıydılar ve 90-100'le, tampon tampona gitmekteydiler.
Bu hengamede bi de slalom yapanlar vardı. Güzargah boyu tek bi trafik ekibi göremedim.. İnadım tutu, işi gücü bırakıp iki saat yol boyu gittim geldim, iki saat boyunca bir trafik polisine rastlamadım. Çünkü bütün trafik ekipleri, o saatlerde, Başbakan'ın, Eryaman'da katıldığı, bi açılış töreninde görevlendirilmişti. Bu arada 5 kaza saydım.. Benden sonra 15 tane daha olmuş. Bi tarafta, Allah'a emanet trafikle didişen Ankaralılar..Öte tarafta yoğun biçimde karı bekleyen ve bi türlü bekledikleri gelmeyen İstanbullular.. İyice içim karardı. Neticeyi kelam kötü bi Perşembe idi Abuzittinciğim.. İnşallah bi daha böyle kötü bi Perşembe geçirmem..
Münasip yerlerinden öperim. Kardeşin Güneş.