Ünal Karaman'ın birçok yeni oyuncuya yer verdiği bir maç oldu. Milli Takım'ı nasıl buldunuz? Bir defa maçın son iki dünya üçüncüsünü karşı karşıya getirmek gibi bir özelliği vardı.
Ama bu unvana layık takımların maçı kalitesinde görünmedi. Bizim özrümüz var. Ünal Hoca, çok yeni bir kadroyla eskileri birleştiren bir kombinezonu düşünmüştü cesaretle.
Bir hazırlık maçı için bu çok doğruydu. Pek çoğu ilk defa yan yana oynayan oyuncuların 3 antrenmanla takım havasına girmeleri zor. Bu yüzden takımdan çok bireysel görünümü izledim. Öyle baktığımız zaman durum fevkalade iyimser.
Yaşlanan dünya üçüncüsü takımın yerini almaya aday yeniler genelde olumlu izlenim bıraktılar. Bunların başında Zafer Biryol geliyor. Türk Milli Takımı'nda her zaman oynayabilecek bir klasa sahip olduğunu gfösterdi. 1 gol atıp 1 asist yapmakla kalmadı oynadığı sürece takımı sürükledi. Pek çok yeni adam denedi Ünal Hoca.
Bir tek tanesi için dahi bu takımda yeri yok diyemem. Hepsi oynayabilirler. Bu da Türkiye'nin geleceği açısından çok olumlu bir not. Keşke bu cesareti Konfederasyon Kupası'ndan sonra Şenol Hoca gösterebilseydi bugün herhalde 2006 Dünya Şampiyonası'nın değil 2004 Avrupa Şampiyonası'nın hazırlıklarını oynuyor olurduk.
Maçın ilginç adamlarından bir tanesi Rüştü. Neredeyse koca bir yılı oturarak geçirmesine ve zaman zaman maç eksiklerinden doğan hatalarına rağmen genelde güvenilir bir kaleci izlenimi verdi. Sezonu oynayarak geçirse tahmin ediyorum o frikik golünü de yemezdi.
Bendeki genel kanaat şu: İyi bir hoca seçmeyi başarırsak 2006'nın iddialı takımlarından biri oluruz. Ünal Karaman da bu takımı bilen ve tanıyan birisi olarak göreve devam etmeli diye düşünüyorum.
O zaman yeni hocanın takıma uyum sorunu da büyük oranda çözümlenebilir. Dünkü maçı biraz da Karaman açısından izledim ve yaptıklarını genelde doğru buldum.