Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

"İtibar neticeyedir"

Pırıl pırıl güneşli bir gün... Yemyeşil yamaçlar... Güler yüzlü bir mihmandar cumhurbaşkanı ziyareti dolayısıyla ABD başkentinde bulunan bir Türk gazeteci grubuna George Washington'un malikânesini gezdiriyor.
Belli ki dersine çalışmış. Gördüğümüz güzel binaların sahibi için "Bizim Atatürk'ümüz" diyor. Ama çiftlik tipi evlerin biraz uzağındaki yapıları göstererek söylediğini duyunca içimdeki açık havayı kapkara bulutlar kaplıyor birdenbire:
"Şurası da kölelerin kaldığı yer."
Ve kafamdan hızla kıyaslamalar geçiyor. Evet, iki devlet kurucusu arasında benzerlikler var. İkisi de general. İkisi de aynı düşmanı yenip bağımsızlık sağlamış. (Kurtuluş Savaşımız öğretildiği gibi Yunanistan'a değil, Britanya İmparatorluğuna karşı kazanılmıştır.)
Ancak, benzerlik o kadar. Washington toplum bünyesini değiştirmek, bütün bireylerin onurunu korumak için pek bir şey yapmadı. Dolmabahçe Sarayı gezdirilirken rehberiniz bir kapıyı gösterip "Orası da cariyelerin yeri" dese ne düşünürdünüz?
Atatürk dengi bir Amerikan büyüğü belirlemek şartsa o onura Abraham Lincoln daha layıktır.


***
ABD toplumundan köleliği sökmek dünyanın en zor işlerinden biriydi. Ülke İngiliz boyunduruğundan kurtarılmıştı ama anayasasında o kepazelik lök gibi duruyordu. Kaldırılması için anayasa mahkemesine yapılan bütün başvurular sertçe geri çevrilmişti. Alt mahkemelerden birinin 1857 tarihli kararının gerekçesinde de şöyle buyurulmuştu:
"Beyaz ırk kara ırka o kadar üstündür ki, kara derililerin beyazlar tarafından saygıyla karşılanacak hiçbir hakkı yoktur."
Konunun tetiklediği iç savaş sürerken Başkan Lincoln'un bu aşılmaz görünüşlü önyargının üstüne gidebilmesi için ikinci kere seçilmesi gerekiyordu. Oysa orduları boyuna yenilmekteydi ve seçim kazanma şansı sıfıra yakındı.
Yine de kazandı, anayasayı değiştirtti, köleliği kaldırdı. Nasıl başardı bunu?
Onun doğumunun ve iç savaş sonunun yıldönümleri dolayısıyla araştırma yoğunlaştıran tarihçiler birçok bilinmeyen gerçeği açığa çıkardılar. Kâğıda basılı biçimini tarihe gömmeye hazırlanan Newsweek dergisi bulguları topluca yayımladı.
Geçmişi ve ünü lekesiz, dürüstlük abidesi, idealist Lincoln meğer söz konusu seçimin öncesinde de, sonrasında da çevirmedik dolap bırakmamış. Seçmenlerden ve anayasa değişikliği oylanırken Kongre üyelerinden yeterli destek sağlamak için her türden çıkarcılığa ödün vermiş. Avanta dağıtmış, olmayacak atamaları onaylamış, ziftlenmelere göz yummuş.
Sonuçta şöyle demiş bir üye: "Yüzyılın en büyük atılımı yolsuzluklar sayesinde ve ülkenin en temiz insanının hepsine omuz vermesiyle gerçekleşti."
***
Bunları size niçin anlattım?
Türkiye politikasının yakın geçmişine, bugününe ve yakın geleceğine baktıkça belki canınız sıkılıyor, umutlarınız kırılıyordur.
Kırılmasın.
Sonuçlara bakın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA