Türkiye'nin en iyi haber sitesi
STELYO BERBERAKİS

İlaçların Yarışı

Olimpiyatlar'da 800 metrede 2 dakika 10 saniyeden 1 dakika 42 saniyeye nasıl gelindi?

Atina Olimpiyat oyunlarına düşen doping gölgesinden sonra doping testlerinin bundan böyle dünya atletizm ya da halter şampiyonasına katılacak her atletin korkulu rüyası olacağa benziyor. Doping testleri öyle bir geliştirilmiş ki anti doping ilaç üreten fabrikalarla, doping üreten fabrikalar arasında kıran kırana başlatılan bir mücadeleye tanık oluyoruz. Doping üretenler doping testlerinde "tespit edilmesi mümkün olmayan kimyevi maddeleri" keşfede dursun; anti doping üretenler her türlü doping alaşımını tespit edebilen yeni yeni kontrol sistemleri geliştiriyor. Atina'da daha merhaba" demeden 8 atletin dopingli bulunması, altın madalya adayı 2 atletin doping testinden kaçmakla oyunların dışında kalması, dopingli bulunan madalya sahibi atletlerin madalyalarını iade etmesi ve dünya aleme "rezil olmasına" yol açıyor. Bugünlerde Olimpiyat oyunları nedeniyle Atina'ya toplanan atletizm otoriteleri arasında yoğun tartışmalar var. Doping denen "illeti" yenebilmek için çeşit çeşit fikirler üretiliyor. Kimisi "korkunç cezaların uygulanmasını" tavsiye ederken kimileri de doping'in serbest bırakılması gibi öneriler getiriyor. Bazı ilaç firmalarının masum görünmelerine rağmen, atletleri "biyonikleştirecek" ilaçları üretmekten ve geliştirmekten kolay kolay vazgeçmeyecekleri de anlaşılıyor. Çünkü işin ucunda büyük meblağlar dönüyor. "Tespiti zor" doping ilaçları üreten fabrikalar ve anti doping'leri tespit edebilecek yeni ilaçlar üreten ecza fabrikaları arasında patlak veren bu savaş kuşkusuz "hırsızların açamayacağı kasa kilitleri" üreten kilit fabrikalarıyla her türlü kilidi açmaya "yeminli" olan kasa hırsızlarının savaşına benzetiliyor. Ancak ilk çağdaş Olimpiyatlar'ın düzenlendiği 1896 yılından 2004'e kadar geçen zaman içinde atletlerin randımanlarında muhteşem bir yükselme olduğu da kesin. Örneğin 1896 Atina Olimpiyatları'nda atletizmde altın madalya alan Avustralyalı atlet Edwin Flack 800 metreyi 2 dakika 10 saniyede koşmuştu. Oysa 1996 Syndey Olimpiyatları'nda 800 metrede rekor kırarak altın madalya alan Norveçli atlet Redal Vebjorn aynı mesafeyi bir dakika 42 saniyede yani 28 saniye farkla koştu. Yine 1896 Olimpiyatları'nda 3 adım atlama yarışması 13 metre, 71 santim atlayan Amerikalı atlet altın madalya kazanmıştı. Oysa 1996 Sydney Olimpiyatları'nda Amerikalı Harisson Kenny 18 metre 09 santim yani 4 metre 62 saniye daha fazla- atlayarak Olimpiyat rekoru kırmıştı. İnsanoğlunun asırlardır kendini geliştirmiş hele hele spor dallarında da daha büyük randımanlar sağlamış olduğunu anlamak için geçmişteki Olimpiyat oyunlarıyla şimdiki Olimpiyat oyunlarında kırılan rekorları karşılaştırmak yeterli. Bu rekorlar kırılırken örneğin 800 metreyi 100 sene sonra 28 saniye daha hızlı koşarken doping'lerden hiç mi yararlanılmadı acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA