Türkiye, AB'nin özellikle Kürt sorunu başta olmak üzere demokratikleşmeyle ilgili istediği her yasayı çıkardı. Hatta Abdullah Öcalan'ın bile, "tam demokratikleşme" saydığı konuları da... Ama 40 yıldır süren bu problem bir türlü çözülemiyor. Bundan bir adım sonrası federasyon ve Öcalan'ın serbest bırakılmasıdır; ki bunun bu şartlarda imkânı yok!..
İnsan hakları ihlalleri, yönetimden kaynaklanan aksaklıklar, söze gerek bırakmıyor. Acı büyük ama istenirse giderilebilir.
Tablo böyleyken Başbakan Tayyip Erdoğan niye kırgın? Çünkü ciddi bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Bunun ötesinde ABD, Kandil'in boşaltılmasını istiyor. Irak Kürdistanı ile ilişkisi çok iyi. PKK'lıların büyük bölümü ABD karşıtı, AB yanlısı. Kürt diyasporası Almanya ve Fransa'da yeşerip büyüdü. PKK'nın akaryakıt ve sigara kaçakçılığına dayanan finans yapısı buralarda muhafaza edildi. Hükümetin BDP ile kapıştığı, "Kürt açılımını" fiilen dondurduğu bir dönemde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kılıcı niye çekti?

***
CHP, AK Parti'den boşalan "Kürt" tabanına oturmak istiyor.
Büyük şehirlerde BDP'ye kaptırdığı seçmenini yeniden etkileme derdinde. Ayrıca temmuzdaki kurultayı bir iç çekişme zemini olmaktan çıkaracak. Başkan Kılıçdaroğlu, yol arkadaşı Gürsel Tekin'in istifa kararını hâlâ partisine izah edemedi. Erdoğan Toprak, Aydın Ayaydın, Nihat Matkap ile Gürsel Erol'u parti içinde konumlandırmakta da sıkıntı çekiyor. Kurultayda kimin yanında duracağına ilişkin net mesaj vermek istemiyor.
Parti içinde, "Bu öneriyle Uludere'de sıkışan iktidarı kurtarmıyor musunuz?" eleştirilerine rağmen yolunda yürümeye kararlı görünüyor. CHP'nin artık "Türkiye için sorun değil, çözüm üreten parti" olması gerektiğini düşünen Kılıçdaroğlu, Kürt meselesine neşter vurup, başta ABD ve AB olmak üzere uluslararası zeminlere, "CHP, bir alternatiftir. Sorunları çözebilir" mesajını vermeyi öngörüyor.
***
CHP, kendi içinde büyük bir tereddüt de yaşıyor. Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorunuyla ilgili büyük korkuları var! En büyük korkusu, kendisine oy verenlerin CHP'yi BDP ile paralel görmesi. CHP, önümüzdeki günlerde mesaisinin büyük bölümünü, "BDP ile aynı değiliz" konusuna ayıracak. 1991'de SHP-HEP ittifakı, koskoca "İnönü" soyadını yuttu. Kılıçdaroğlu, bu ayrımda çok titizlenecek. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha şimdiden, "CHP-BDP" ittifakından söz etmeye başladı.
Eğer bu bakış hâkim olursa, CHP içindeki ulusalcılar ayağa kalkabilir! Nitekim ilk işaret görüşme öncesi, "Bu bir açılım önerisi değil, akil adamların sorunu tartışmasıdır" diye geldi.
Başbakan Erdoğan ile ana muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu, sorunun çözümüne yönelik kritik bir görüşme yaptı. İki lider de samimi. Sorunun çözümü, PKK'nın dağdan inmesi ve silah bırakmasıyla ilgili. Alternatifi ise Öcalan'sız ve PKK'sız bir model.
Mümkün mü?