Fikir, Özal'a aitti. "Bolu Dağı'na tünel yapmalıyız" deyince, 1990'da ihaleye çıkıldı. 1993'te Başbakan Yardımcısı olan Erdal İnönü bu fikre sahip çıktı. Temel atıldı. Ne proje ama! 12 hükümet, 16 bakan eskitti! Finansmanı yılan hikâyesine dönünce, Başbakan Erdoğan duruma el koydu. Böylece 2007'de Bolu Tüneli'ne kavuştuk.
Siyasette ahde vefa önemlidir! CHP, bir gün bile İnönü'nün de büyük katkısı olan Bolu Tüneli'yle ilgili konuşmadı!.. Bolu Tüneli'nin adı "Erdal İnönü Tüneli" olsun diyebilirdi, demedi. Deseydi, inanın iktidar bunu karşılıksız bırakmazdı. Ana muhalefet partisi CHP, negatif algı üzerinden politika yapıyor. Müzmin muhaliflikten besleniyor. Bu yüzden yaptıklarını bir türlü kamuoyuna anlatamıyor.
Tıpkı okullardaki taze süt dağıtımında olduğu gibi.
Anadolu'nun kavruk çocukları olan bizler, okullarda süt içmeyi Marshall Yardımı sayesinde öğrendik! 1960'ların ortasında hayvancılık yapılan bölgelerde, fakir ama süt içen çocuklara dağıtılan süt tozu ve tereyağı toplumda olumsuz etki yarattı. Yıllar sonra bu olumsuz algıyı bir sol iktidarın bakanı olan Hasan Gemici kırmaya çalıştı...
***
Bir dönem
CHP Parti Meclisi üyeliği de yapan eski DSP'li şimdi yeni CHP'li Hasan Gemici, sınırlı sayıda da olsa okullarda taze süt dağıtımını başlattı. Yıllar sonra AK Parti, projeyi geliştirdi. Okullarda taze süt dağıtmaya başladı. Ancak Türkiye'nin hastalığı yine sirayet etti. 7 milyon ilkokul öğrencisine dağıtılan sütten
"2 bin çocuk zehirlendi" diye Türkiye'nin çok bilmişleri bu kez
süt uzmanı kesildi. Zehirlenmenin nedenini araştırmadan birbirlerini suçlamaya başladılar.
CHP, iç çekişmelerinden arta kalan zamanında da süt alerjisinden doğan aksaklıkları eleştirmeyi tercih etti.
Hatta yedi yıldır okullarda ucuz fiyatla taze süt dağıttığı için yargılanan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu'nun, "
Süte siyaseti karıştırmayalım,
hükümetin projesini destekleyelim" demesini bile duymadı!
Halbuki CHP,
"Türkiye bal cennetidir. Sütün yanına bal verin. Çocuklarımız balı ve sütü birlikte yesin, içsin" diye bas bas bağırmalıydı. Ekonomi kurmaylarına işin teknik çalışmasını yaptırıp, "Temel gıda maddelerinden KDV kalksın" diye bastırmalıydı. Süt dağıtımında da hükümeti desteklemeliydi.
***
Türkiye'nin çocukları daha çok et yemeli, daha çok süt içmeli! Oysa CHP ne yapıyor? Varsa da yoksa da gündemi kurultay!.. Peki, hiç düşündünüz mü, niye kurultay kavgası? Parti içi iktidar kavgasıdır bu. Altında yatan temel sorun, üç büyük ilin belediye başkan adaylıklarını belirleme savaşı.
Koskoca muhalefete bu kavga yakışıyor mu?
İki kurultay yapıp, yönetimi kendisi belirleyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, son MYK'da çıkıp dedi ki, "Bu
MYK işlevini tamamlamıştır. Bu toplantıda
özel konuşmalar yapamıyorum." Bu bile medyaya sızdı. CHP, halk adına önceliklerini belirleyemiyor! Kendi iç sorunlarını ülke gündemine, "ülkenin bir numaralı sorunu" gibi taşıyor.
CHP, süte, sütteki KDV'nin kaldırılmasına odaklanmalı.
Bari ülkeye bir hayrı dokunsun!..