Anadolu Grubu İcra Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Sabah gazetesinin ekonomi sayfasında yeralan haberde "beni cari açık değil, Kıbrıs ve terör korkutuyor" demiş. Haberi Brüksel'den dönerken uçakta Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Erdil Nami ve başkan vekilleri Salih İnce, Günay Çerkez ile birlikte değerlendirdik. Biz, Avrupa Parlamentosu'na farklı bir olay için gitmiştik. Avrupa Genç İşadamları Konfederasyonu (YES For Europe), ikinci kez bir Türk işadamını, TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı'yı, YES'e başkan seçmişti. Artık Kıbrıs Türkleri, "Tek yol AB değil, AB'nin her dediği doğru değil" diyorlar. Bu anlayış Kıbrıs Ticaret Odası'na damgasını vurmuş. 29 Ekim'de yapılan seçimlerde "Koşulsuz AB" diyen Ali Eren ve ekibi seçimi kaybetmiş. Kıbrıs Ticaret Odası'nın önemli bir görevi var, Yeşil Hat tüzüğü'nün takibini yapıyor. Yeşil Hat tüzüğü Kıbrıs'ın kuzeyi ve güneyi arasında yapılan ticareti kapsıyor. Aralık 2004'te çalışmaya başladı. Bugüne kadar kuzey ve güney arasında 1 milyon Euro'luk bir iş yaratılabildi. Sonuçta Kuzey Kıbrıs'a sözü veren AB, Kuzey Kıbrıslı Türkler Annan Planı'na evet deyince izolasyonların kalkması için üç tüzük hazırlamıştı. Yeşil hat, mali yardım ve doğrudan ticaret tüzüğü...
Mali yardım tüzüğü 259 milyon euro'luk bir yardımı içeriyordu. Kıbrıs Türk Kesimi, 2005 yılı aralık sonuna kadar bu yardımın 120 milyon Euro'sunu, geri kalan 139 milyon Euro'yu da 2006'da kullanacaktı. Eğer Kuzey Kıbrıs, bu ayın sonuna kadar AB'den bu yardımı alamazsa 120 milyon euro uçup gidecek. Peki, bu yardım niye alınamıyor?
Çünkü AB Komisyonu, mali yardım şartı olarak "Maraş, Güney Rum Kesimi'ne verilsin, Magosa Limanı ortak kullanıma açılsın, Rum Malları üzerindeki inkişaf durdurulsun" diyor. Kıbrıslılar AB Komisyonu'na sunulan şartların kabul edilemez olduğunu, anlatmaya çalışıyor. Şimdi konuyla ilgili AB Komisyonu'nun bir deklarasyon yayınlayıp yayınlamayacağını takip ediyorlar. Onlara göre bu zor, çünkü "Türkiye buna hayır" der. Derse de ipler kopar, müzakere askıya alınır!!! Bunu kim göze alabilir?
