Son 3 yıldır izlediğim bir istatistik var; Göçmenler ve işsizlik rakamları...
Görünen, küresel kriz sürecinde işsizliğin arttığı ama göçmen ve yabancıların işsizliğinin 2 kat arttığıdır.
İşler yolunda iken birbirine yaklaşan bu iki istatistik, kriz gibi kırılma süreçlerinde ayrışıyor.
Bu da bir başka sorunu tetikliyor; yabancı düşmanlığı...
Avrupa'da hızla tırmanan işsizliğin en tehlikeli yanı, ekonomik krizi, sosyal kriz haline dönüştürmesi...
Bizimle ilgisi, o sorunlu coğrafyada çok sayıda insanımızın olması...
Son zamanlarda sistematik hale gelen gurbetçilere yönelik şiddet, başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde "tırmanma" eğiliminde...
İşin ilginç yanı, kendi ekonomik sorunlarına fazlaca odaklanmış hükümetlerin, bu gelişmelere yeterince dikkat harcamıyor olmasıdır. Wall Street'te başlayan "%99 Hareketi", Avrupa'ya sıçrayınca, 1 ayda 1500 kent, irili ufaklı gösterilere sahne olmuştu.
Avrupa'nın protesto kültürü, ABD'den farklı olduğu için ekonomik sıkıntıların kararttığı ufuklarda, sosyal patlamalar daha uygun bir zemin buluyor.
Sosyal devletin "kaynak kıtlığı" yüzünden çoktan iflas ettiği Avrupa'da, ekonomik sıkıntıların, daha ne gibi farklı "patlamalara" yol açacağını kestirmek zor. Bizi ilgilendiren 2 önemli boyutu, ihracatımıza getireceği fren ve gurbetçimize yönelik işsizleştirme ve yabancı düşmanlığı...
2012'ye damgasını vuracak bu iki sorunu bir an önce çalışmamız ve tedbirler paketi geliştirmemiz gerekiyor.