Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MURAT ARIN

Ekonomiye destek gerekiyor

Geçen hafta hem içeride hem dışarıda ekonomilerin ve piyasaların geleceğini çizecek önemli gelişmeler yaşandı. Türkiye ekonomisinin yavaşlamaya devam ettiğine dair işaretler gelirken Portekiz'de banka krizi yeniden alevlendi.
Avrupa'nın borç krizinin sona erdiği yönünde bir algı oluşturulmuşken önce Bulgaristan'da sonra Portekiz'de bankalar iflas noktasına geldi. Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) bankaların kasasına yüz milyarlarca euro koyması, bu bankaların gerçek durumlarını değiştirmedi, mali krizi öteledi. Portekiz'deki banka krizi şimdilik savruşturuldu ama yaşananlar, bir mali krizin herhangi bir anda büyüyebileceğini bir kez daha gösterdi.
Dünya ekonomisi büyük bir durgunluğa doğru adım adım ilerliyor. Avrupa ekonomisinden, özellikle lokomotif ülkeler Almanya ve Fransa'dan gelen veriler de zaten sıfır büyümenin hemen üzerinde seyreden ekonomilerin eksiye dönmek üzere olduğuna işaret ediyor.
Avrupa'da 2008 krizinden sonra büyümeye dönemeyen Fransa şimdi ekonominin yapısal sorunları nedeniyle yeniden daralmaya başladı. Avrupa'yı sürükleyen, küçük de olsa artı büyüme göstermesini sağlayan Alman ekonomisinden de küçülme gösteren veriler geliyor. Bunda Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'yla zayıflayan ekonomik ilişkilerin önemli bir payı var.

FED FRENE BASIYOR

Hafta içinde açıklanan ABD Merkez Bankası'nın toplantı tutanakları, tahvil alımı yoluyla parasal genişleme politikasının ekim ayında sona ereceğini gösterdi. Uygulanan bu para basma politikalarının çok açık olumlu sonuçları olmayacağı baştan belliydi, buna karşın bu politikalar dört yıldır uygulanıyor. Bunun sonucunda başta hisse senetleri ve gayrimenkul fiyatlarında olmak üzere dünyanın genelinde varlık fiyatlarında enflasyon oluştu. Parasal genişlemenin sona ermesi ise bu şişkinliğin son bulmasına yol açacak. Bu da zayıf olan ekonomileri daha da kırılgan yapacak.
ABD ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 2.9 küçüldükten sonra umutlar ikinci çeyreğe aktarılmıştı. Ancak veriler kötü geldikçe tahminler de aşağı çekildi. Beklentiler şimdilik yüzde 3 civarında yoğunlaşıyor ama büyüme yüzde 2'nin de altında kalabilir.
Ekonomistlerin dünya genelinde hızlı büyüme beklemesi, ABD'nin ve Avrupa'nın kalıcı olarak krizden çıkacakları umudu, bugünkü belirsizliklerin temelini oluşturuyor. Beklentiler gerçekçi olmadığı için buna bağlı olarak uygulamaya konan politikalar da önümüzdeki dönem için çok olumsuz sonuçlar hazırlıyor.

FAİZ İNDİRİMİ HIZLANMALI

Haziran ayı satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Türkiye ekonomisinin durulduğuna yönelik bir işaret vermişti. Sanayi üretiminin de geçen ay, mayısa göre küçülmesi bu tezi destekledi. Dünya ekonomisinin pek de iyi gitmediği bir dönemde Merkez Bankası'nın (TCMB) yüksek faizde ısrar etmesi, Türkiye ekonomisi için önemli bir handikap oluşturuyor. Merkez Bankası piyasalardaki dalgalanmaların azalmasını, enflasyondaki kıpırdanmanın durulmasını hedefleyen bir politika izliyor. Ancak dikkate almadığı bir gerçek var. Dünya ekonomisi yavaşlıyor ve bu gerçek rakamlara giderek daha fazla yansıyor.
Türkiye başta Avrupa'dan olmak üzere dünya ekonomisindeki gelişmelerden etkileniyor. Bir de bu yetmiyormuş gibi Ukrayna ve Irak'daki iç çatışmalar dış ticareti törpülüyor. Ekonominin bu gelişmeler ışığında desteğe ihtiyacı var. Merkez Bankası faizi gereğinden fazla artırarak ekonomide fren etkisi yarattı. Daha fazla zaman kaybetmeden faiz indirimleri hızlandırılmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA