Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Zikzağın Merkez'i...

Şartlar farklılaşabilir, tahminler tutmayabilir, öngörüler gerçekleşmeyebilir. Ama "güven" unsuru süreç yönetiminin temelidir. İşte bu yüzden Merkez Bankası'nın değişken duruşu bu sıra bolca tartışılıyor. Banka yönetimi şimdilik, iktidarın gücü ve piyasalara gönderdiği mesajlarla sağlanan iklimin göreceli avantajından yararlanıyor.
20 yıldır izlediğim Türkiye ekonomisi, bana şu gerçeği öğretti. Alınması gereken asli kararlar eğilip bükülüyor veya öteleniyorsa bedeli daha sonra mutlaka ödeniyor.

***

Geçiş dönemlerinde her ekonomide hem spekülatörler hem de manipülatörler iş başı yapar. Tıpkı bizde bu sıralar "kur ve faiz" üzerinde sergilenen oyunlardaki gibi. Anlık piyasa hareketlerinden kazanan spekülatörler de var yapay arz ve talep ortamı oluşturup haksız kazanç sağlayan manipülatörler de. Her ikisinin panzehiri, "proaktif ekonomi yönetiminde" gizli.
Peki, bizde durum nasıl?
Doğrusunu isterseniz "zikzaklı!"
Daha birkaç ay öncesine kadar cari açık riskine duyarlı yaklaşım hâkimdi. Kredi genişlemesini frenleyen önlemler devredeydi. Hatta sonbaharda kısa vadeli faizleri artırmaya meyilli Merkez Bankası vardı. Yaz ortalarına kadar böyle geldik. Ve birden, küresel durgunluk kaygısına kapılan, -haklı olarak- ekonomide çarkların dönmesine odaklanan Merkez Bankası profiline geçiverdik. Aradan birkaç hafta geçmeden bu kez yeniden "parasal sıkılaştırmayı" esas alan beyanları dinledik.
***

Merkez Bankası kurmaylarının "eylem planı" olarak duyurduğu son kararlar, bankanın asli fonksiyonunda tanımlı araçların kullanımından ibaret. Yani, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde neredeyse birinci yılda iktisat derslerinde öğretilenlerle paralel adımlar. Bunun için gürültü, patırtıya gerek yoktu. Bugün Merkez Bankası, döviz kurundan gelen enflasyonist baskıyı önlemeyi ve cari açık kaynaklı kaygıları bertaraf etmeyi para politikası idaresinin merkezine almış durumda. Lakin bu amaçla aldığı tedbirlerin birbiri ile çelişen veya bıçak sırtı dengede ancak sürdürülebilecek yönleri var. Örneğin,
Bankaların kredi büyümesine örtülü set çekiliyor ama aynı zamanda durgunluk endişesi tetiklenmiş oluyor. Şayet faiz artırımı düşünülüyorsa netlik gerekiyor. Benzeri sonuç veren "faiz koridoru" çizilince sadece zevahir kurtarılıyor.
Fiyat istikrarı ile finansal istikrar birlikte gözetilirken açık piyasa işlemleri ile nakit temin eden bankalar sanki görülmüyor. O bankaların, Merkez'den borçlanma maliyetinin artması bile başlı başına finansal istikrarı tehdit ediyor. Bizden söylemesi...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA