Kısır siyasi gündeme inat, ekonomi hayli üretken. Son sinyaller de olumlu. Küresel krizin derinden hissedildiği 2009'un ilk çeyreğindeki tahribatın, bu yılın ilk üç aylık döneminde telafi edileceği kesinleşti. Somut gözlemlerimiz de piyasadaki kıpırdanmayı teyit ediyor. Aslında, bu gözlemi doğrulayan kriter bana ait değil. Merkez Bankası eski Başkan Yardımcısı Şükrü Binay'ın geliştirdiği bir tür endeks. Binay, muhtelif anketlerle derlenen göstergeler kadar sohbetlerinde anlattığı iki ölçüt geliştirmişti.
"Kamyoncular ve kamyoncu lokantaları!"
Kısa süre önce Ankara-Bolu-Düzce-Adapazarı-İzmit-İstanbul hattındaki kamyon trafiğini izleme fırsatı buldum. Kamyoncu konağı diye tabir edilen mola yerlerindeki esnafla sohbet ettim. İstanbul-Ankara otoyolu TIR ve kamyonla dolu, hepsi de yüklüydü. Zaten bir kamyoncu dingili kaldırıp, gaza basıyorsa boşa direksiyon sallıyordur. Lastikler yola yapışmış, kasa brandayla sarılmışsa, direksiyondaki eller ekmeğe tutunuyordur.
Tabii, kamyon ve TIR akımının, dış ve iç ticaret açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. İstanbul-İzmit arasındaki limanlar, ihracat-ithalat ağırlıklı olduğundan, nakliye araçları bu iki ilin arasında yoğunsa, daha çok uluslar arası bağlantıdan söz edilebilir. Eğer Adapazarı'ndan sonra kamyon yükü devam ediyorsa, bilin ki Anadolu'nun imalat merkezlerinde de canlanma başlamıştır. Benim gördüğüm TIR'ların yüzde 60'ı İstanbul-Adapazarı arasında, yüzde 40'ı ise Adapazarı-Gerede-Ankara güzergahındaydı. Demek oluyor ki ihracata dayalı sanayi tesislerinde ve Marmara'da başlayan canlılık, hafif de olsa ülke içine ve diğer tesislere de yayılmakta.
Güven endeksi, sipariş endeksi, banka kredilerinin gelişimi şayet kamyon trafiği ile uyumlu ise umutlanmak için neden vardır. Bu yüzden bilimsel anlamda "kamyon endeksi" daha doğrusu "lojistik endeksi" oluşturulup, mal hareketlerinin sektörel ve bölgesel değişimine göre reel sektör nabzı ölçülebilir.
Kuşkusuz, 2009 dip noktası olduğundan, ekonomi toparlıyor izlenimi veriyor. Lakin ekonomi toparlarken, istihdamın topallaması siyasi açıdan risk yaratmaktadır. Zira borsanın tarihi rekor kırması, kurun aşağıya gitmesi mutlu azınlıklar açısından sevindiricidir de geniş kitleler açısından aynı şeyi söylemek mümkün değildir.