G.Saray'ın şampiyonluk yaşamak istediği 100.yılında kuşkusuz en önemli isimlerinden birisi olacak Hakan Şükür.. Tıpkı daha önceki yıllarda kazanılan başarılarda olduğu gibi... Sarı-kırmızılı ekibin yıldız ismi Hakan Şükür ile ABD kampında, G.Saray'ın geçmişi ve geleceği üzerine konuştuk.
* Takımın havası son dönemlerde hiç olmadığı kadar iyi. Bu nasıl oldu?
Özel bir şey olmadı aslında. Sadece olması gereken şey gerçekleşti. Bu ortamın sağlanmasında profesyonellik ve iş ahlakının da payı var. Bir de Türkiye'den uzakta olmakla medyadaki senaryoların da uzağında oluyoruz.
* Gelelim Ali Sami Yen'e geçişe. Sen bu konuda neler düşünüyorsun?
Orada birçok zafer kazandık. Ayrıca binlerce insanı kendine yakın hissetmek de çok güzel bir duygu. Geçmişte yaşadığımız bir çok başarının yanısıra kazandığımız en son şampiyonluk da orada elde edildi. Bunların tabii ki bize çok olumlu etkileri olacak.
* Eski açık tribünü boş olacak. Bir F.Bahçe derbisini Ali Sami Yen'de mi yoksa Olimpiyat'ta mı oynamak istersin?
Her koşulda Ali Sami Yen daha iyi. Olimpiyat Stadı tamamen dolu olsa bile Ali Sami Yen'i tercih ederim. Ama sonuçta ben bir futbolcuyum. Benim görevim nerede oynarsak oynayalım görevimi yerine getirmektir. Ancak bir de işin maddi boyutu var. Ticari gerçekler var. Kara verilirken bunlar da düşünülüyor.
* Geçen sezon yaşanan başarısız tabloda müthiş bir istikrarsızlık da vardı. Yakın tarihli, bazen peşpeşe iki maçta çok farklı iki G.Saray izlendi.
Geçen sezon kötü oynadığımız hiçbir maçı kazanamadık. F.Bahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor ise kötü oynadıkları birçok maçı kazandılar. Geçen sezon bizde futbol şansı yoktu. Büyük takımlar formalarıyla kazanır derler ya, bu bizde hiç olmadı. İkinci yarının önemli bir bölümünü de hedefsiz oynamak hepimizi etkiledi.
* 1990'ların sonundaki takımda sonucu değiştirebilecek çok oyuncu vardı. Siz geçen sezon bunun eksikliğini yaşadınız mı? Tabii ki futbolcu kalitesi çok önemli. Biz, o takımla yaşadığımız zor günlerde bile çıkış noktaları bulduk; o dirayeti gösterdik. Ama inanıyorum ki bugünkü kadro o günkü kadrodan çok da farklı değil.
* Avrupa'da oynamamak dezavantaj mı?
Öncelikle G.Saraylı futbolcular için Avrupa'da olmamak büyük üzüntü. Maddi ve manevi olarak da büyük kayıp. Bence bu lige olumsuz olarak yansır. Çünkü maç kondisyonu idmanla değil, maçla kazanılır.
* Yine 1990'ların sonunda G.Saray'ın müthiş bir kazanma özelliği vardı. Almanya'daki Banik Ostrava maçında bu takım da benzer bir ruhun sinyallerini verdi diyebilir miyiz? O zaman sahada her şeyini veren bir takım vardı. Beraber yaşar, beraber hareket ederdi. Ama bir de futbolun gerçekleri var. Rakipler değişiyor. G.Saray ve Türk Milli Takımı'nın başarıları Türkiye'de herkesin vizyonunu açtı. Zaten futbolcular arasında da büyük farklar yok. Oyuncular arasında fark yaratan şey zekadır.