Perşembe günkü Villarreal ile oynanan UEFA Kupası maçından sonra G.Saray'ın ofsayt tuzağını beceremediğini, Fatih Terim'in dörtlü çizgi savunmadan vazgeçmeyi düşünmesi gerektiğini yazmıştık. G.Saray'ın hocası bunu büyük cesaretle F.Bahçe derbisi gibi Türkiye'nin en önemli futbol olayında denedi. Petre'yi iki stoperi Ömer ve Orhan'ın arkasında kullandı. Kanatlardaki Prates ve Ergün'den özellikle ilkinin biraz daha orta alana yakın oynamasıyla bu bölgede hakimiyeti ele geçirme planı da büyük ölçüde tuttu.
***
Ama iyi gitmeyen şeyler de vardı. Terim'in planları, ilk yarıda F.Bahçe'nin rakamlarla belgelenmiş hava topu hakimiyetini önlemeye yetmedi. Sarı-lacivertliler hemen her yan top ve kornerde tehlike yarattılar. Ancak değil Terim'in, Süper Lig'de hiçbir teknik adamın hesaplayamayacağı bir şey oldu. Korner atışında defans topu uzaklaştırdığında ön direkteki adamın çoktan çıkmış olması gerekirken, Batista adeta uyuya kaldı. Villarreal maçında Prates ve Orhan'ın yaptığı anlık pozisyon hatalarından çok daha büyük bir fundamental yanlışıydı bu ve G.Saray'a faturası Nobre'nin golü oldu. Bu golde Necati'nin kornerden gelen ortayı iyi uzaklaştıramayışının da rolü vardı. Ama Batista'nın hatasını Süper Lig'de oynayan bir futbolcuya yakıştırmak mümkün değildi. Gol ilginçtir, o ana kadar pek görünmeyen G.Saray'ı canlandırdı. Biraz daha hücuma çıkmaya başladılar ve bir duran toptan skoru eşitleyerek rakibi paniğe soktular. Beraberlik golü sonrası F.Bahçe bir türlü istediği futbolu oynayamadı. Çünkü liderlik stresi yüzünden kazanamamaktan öyle korkuyorlardı ki, adeta ayakları bağlanmış gibiydi. Daum, Ali Güneş ve Rebrov'u oyuna alarak bu prangaları gevşetmeyi başardı. G.Saray geriye çekildikçe çekildi; danduna başladı. Terim, yorulan Volkan-Ayhan-Batista üçlüsü yerine iki forveti Necati ve Ümit'i oyundan alarak adeta galibiyeti istemiyor gibi bir görüntü çizdi.
***
Sahanın yıldızı ilk yarıda 6'sı isabetli 12 orta yapan (ikinci yarıdaki kötü futboldan nasibini alarak 90 dakika sonunda 8/23 gibi kötü bir ortalamaya düşmesine rağmen) Ümit Özat'tı. Mehmet Yozgatlı, ilk yarıda Fatih gibi 7 top kaybederek F.Bahçe'nin en kötülerindendi. Ama attığı galibiyet golüyle Daum'un güvenini boşa çıkarmadı. Derbinin ardından hiçbir G.Saraylı faturayı hakeme kesmesin. Mehmet Yozgatlı'nın golünün başlangıcında faul vardı; ama bu pozisyon hakem şanssızlığıydı. O top dönüp gol olmasa pozisyon konuşulmazdı bile.. Ayhan'ın hatasında Van Hooijdonk'un golle burun buruna kaldığı ama Arzuman'ın kestiği akın tartışılırdı. Ya da Ömer'in golünde Ümit ofsayt mı, değil mi, bunu masaya yatırırdık. Dünkü derbinin özeti şu: İki takım da kazanmayı çok hak etmedi. Ama G.Saray Teknik Direktörü Terim, değişikliklerdeki hatalarıyla yenilmeyi Daum'dan fazla hak etti; öyle de oldu.