Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

AYM ve HSYK

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan sonra, Deniz Baykal da yargının siyasallaşmasını eleştirdi. Bu konuda söylenecek çok söz var. Ama bugün sadece, yeni HSYK'nın eskisinden daha demokratik olduğunu gösteren Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatmakla yetineceğim. HSYK'nın Yargıtay ve Danıştay'a seçtiği yeni üyeler hakkındaki spekülasyonları yarınki yazımda değerlendireceğim.
Anayasa değişikliği referandumu öncesinde, Anayasa Mahkemesi, CHP'nin iptal başvurusunu kısmen reddederken, HSYK'nın eskisine göre daha demokratik olduğunu şu cümlelerle anlatıyordu: "Kurul'un üye sayısı arttırılıyor; seçmen tabanı genişletiliyor; Kurul üyelerinin çoğunun yargıçlar tarafından doğrudan seçilmesi kabul ediliyor; Kurul, kendi sekretaryasına kavuşturuluyor; Teftiş Kurulu, HSYK'ya bağlanıyor, böylece özerk yapı güçlendiriliyor. Cumhurbaşkanı'nın Kurul'a üye ataması sınırlandırılıyor; Adalet Bakanı'nın Dairelerin çalışmasına katılması yasaklanıyor ve bakanın Teftiş Kurulu üzerindeki mutlak kontrolü kaldırılıyor. Böylece, Yürütme'nin, Kurul üzerindeki etkisi belli ölçüde azaltılıyor. Kurul kararlarının kısmen de olsa yargı denetimine açılması da, hukuk devletinin güçlendirilmesine yönelik bir adımdır."
Gerçekten de, yeni HSYK'nın 22 asil ve 12 yedek üyesinden, 15 asil ve 11 yedek üyesini, doğrudan, alt kademe mahkemelerinin, Danıştay'ın ve Yargıtay'ın hâkim ve savcıları gizli oyla seçiyor. Ama hâkim ve savcılar blok oy yerine sadece tek bir aday için oy kullansalar, HSYK'nın daha çoğulcu bir yapıya kavuşacağına inanıyorum. Bugünkü eleştiriler azalacak, endişeler büyük ölçüde giderilecektir.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA