Sanıklar tutuksuz yargılansın... Tutukluluk bir ceza haline gelmesin... Ama kararı, tartışmalı güz kararnamesiyle İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne atanan bir hâkim verince, ister istemez insanın içine kurt düşüyor.
İki gün önce (23 Haziran 2010), Balyoz sanıklarının 12'sini birden tahliye eden nöbetçi hâkim Yılmaz Alp, 25 Ekim 2009'da HSYK tarafından Diyarbakır'dan İstanbul 9. Ağır Ceza'ya atanmıştı. Yılmaz Alp, daha önce de, Mahkeme Başkanı Nurettin Ak'ın muhalefetine rağmen, aralarında Ali Feyyaz Öğütçü'nün de bulunduğu 6 Balyoz sanığını tahliye etmişti. (1 Nisan 2010)
Tahliyede, planlanan eylemlerin icrasına geçilmemiş olması önemli bir rol oynadı. Şüpheliler, bu durumda, darbe yapmaktan değil, Türk Ceza Kanunu'nun 316'ncı maddesinden (suç işlemek üzere anlaşmak) yargılanabilir. 316'nın cezası çok daha hafif. Nöbetçi hâkim, bu yorumu yaparak 12 Balyoz sanığının tutukluluk haline son verdi. HSYK'nın tartışmalı kararnameleri söz konusu olmasaydı, Alp'in kararına karşı zihnimizde soru işaretleri belirmeyecekti.