Haberi daha önce Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan'ın internete düşen ses kayıtlarından öğrenmiştik. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, aynen, ses kaydında öngörüldüğü gibi davrandı; eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'i ve diğer sanıkları tahliye etti.
Ne diyordu Hamdi Yaver Aktan: "Dosya birleştirildikten sonra, önce tüm sanıklar tahliye edilecek, sonra biraz uzatıp, dosya kapatılacak. Burada süreci biraz uzatmamız gerekiyor. Göndermiyorum derse ne yapacaksınız? Fotokopi bile gönderse, birleştirme kararı ver. Fotokopi bile olsa, ben olsam birleştiririm, basarım tahliyeyi."
Aktan'ın sözlerine açıklık getirmek için, Cihaner'in hangi iddialardan yargılandığını hatırlatalım:
İlhan Cihaner, görevi ihmalden dolayı Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde yargılanıyordu; ayrıca, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" ile ilişkili görüldüğü için, bir başka davası, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyordu. Aynı davanın sanıkları arasında, bir türlü ifadeye gelmeyen 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk de vardı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ise, meşhur ıslak imzalı belgenin sahibi Dursun Çiçek, Nisan 2009'da kaleme alınan "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"ndan dolayı hâkim önüne çıkmıştı. O dosyanın içinde de Bedrettin Dalan bulunuyordu.
11 Mayıs 2010'da, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, "hukuki ve fiili irtibat mevcuttur" gerekçesiyle, İlhan Cihaner dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasıyla birleştirilmesi kararını almıştı.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi ise, hem Erzurum'daki, hem de İstanbul'daki "Ergenekon silâhlı terör örgütü" dava dosyalarını talep etti. (İstanbul'daki mahkemeden dosyaların istenmesinin sebebi, Erzurum mahkemesinin iki davayı birleştirme kararı almasıydı.) İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 83 klasörden oluşan "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" dosyasını Yargıtay'a gönderdi. Erzurum ise, birtakım hukuki işlemleri mazeret göstermek suretiyle, sadece dosyanın CD'sini Yargıtay'a yolladı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi de, aslı olmasa bile, fotokopi üzerinden davaya baktı ve sanıkların tahliyesine karar verdi.
Bu durumda, sanıklardan biri İlhan Cihaner diye, diğer sanıkların tümü Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından mı yargılanacak? Bir terör örgütü (devlet içinde çeteleşme) söz konusu. İlhan Cihaner ise, iddiaya göre, çeteleşmenin unsurlarından yalnız biri. Albay Dursun Çiçek, Orgeneral Saldıray Berk, Bedrettin Dalan, MİT üyeleri, diğer astsubaylar, hepsini mi Yargıtay 11. Ceza Dairesi yargılayacak? Bir "terör örgütü" suçu, "görevi ihmal" dosyasıyla birleştirilebilir mi?
İnternete düşen ses kayıtları... O kayıtlar doğrultusunda atılan adımlar... Çık çıkabilirsen işin içinden...
***
Yargıtay 8. Daire üyesi Hamdi Yaver Aktan ile 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan arasında geçen konuşma:
Aktan: "Önce büyükçe bir tahliye, ardından zamana bırakacaklar. Ersan'a şunu söyledim: Bunu yaparsan Yargıtay Başkanısın. Yapamazsan beni hiç ilgilendirmez. Üç tane adaysınız: Abdurrahman Yalçınkaya, Kadir Özbek ve sen. Üçünüzün hangisinin öne geçeceğine bağlı. Kadir'e de söyledim. O da etkili bir şeyler yaptı. Bunu yapan öne geçer." Aktan'ın söz ettiği Ersan, Cihaner ve arkadaşlarının tahliyesine kararını veren 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker. Hamdi Yaver Aktan ne dediyse o çıkıyor. Süreç planlandığı gibi ilerliyor. İster misiniz, Ersan Ülker, Abdurrahman Yalçınkaya ve Kadir Özbek'i geride bırakıp, Yargıtay Başkanı oluversin!