Dün de yazdım, bugün de tekrarlamakta fayda var. Basite indirilen fotoğraftaki durum şöyle: Erzincan Savcısı İlhan Cihaner, İsmailağa cemaatini soruşturmaya başladı; bu yüzden başına bunlar geldi.
Tablonun bütününe baktığınızda, çok farklı bulgular mevcut. 3. Ordu Komutanı dahi şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağrılıyorsa, bunun savcı İlhan Cihaner'in İsmailağa cemaatini soruşturmasıyla ne ilgisi olabilir? Ama maalesef Türkiye'de mantıklar gölgelenmiş, zihinler bulanmış. Kişiler sadece görmek istediğini görüyor, duymak istediğini duyuyor. Hazırlık soruşturması gizli olmakla birlikte, bazı bilgiler basın organlarına sızdı. Buna göre, Kasım 2009'da tutuklanan Ersin Ergut'un bilgisayarının hard diskinden bazı belgeler elde edildi. Ersin Ergut'un, savcıya verdiği ifadesinde, "Başsavcı İlhan Cihaner alayda birkaç toplantıya başkanlık etti" dediği de ileri sürülüyor. Üstelik Ergut'un bu toplantıda tuttuğu notlarda şöyle ifadelere rastlanıyor: "Gülen grubunun bir suç örgütü olduğu ispatlanacak, bunun için delil yaratılacak", "Fethullah Gülen cemaatinin arşivi, yapılanması", "İstanbul ayağı önemli", "Şubat ayına kadar faaliyeti tamamlayacağız"...
Ersin Ergut'un Jandarma İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı olduğunu unutmayalım. Bir savcının, Jandarma İstihbarat Şube Müdürü'yle ne ilgisi olabilir? İddianame daha açıklanmadı. Evet, Hazırlık Soruşturması'na ait bilgilerin medyaya yansımaması gerekir. Bütün bunlara katılıyoruz ama eğer iddianamede buna benzer bilgiler yer alacaksa, konunun "İsmailağa cemaatini araştıran bir savcıya haksızlık yapıldı" söylemiyle izah edilemeyeceği de ortadadır.