Taksi-Uber savaşları gündeme damga vurdu, Afrin kuşatmasının bile önüne geçti. Seçim sistemindeki değişiklikler bile taksi- Uber kadar konuşulmadı.
Sosyal medya 'taksiciler' ve 'Uber'ciler diye ikiye ayrıldı. Otomobillerdeki cam film tartışması da gündemi yoğun bir şekilde işgal etmişti.
Türkiye'de futboldan sonra en çok konuşulan mevzu otomobil galiba.
Yapılan araştırmalar da bunu söylüyor. Cetelem Araştırma Merkezi'nin yaptığı araştırmaya göre; Türkler'in yüzde 95'i otomobil kullanmayı seviyor. Bu oran; Japonya'da yüzde 66, Fransa'da yüzde 81, İngiltere'de yüzde 75, otomobil sektörünün liderlerinden Almanya'da bile yüzde 89. Aynı araştırmaya göre Türkiye'de 100 sürücüden 73'ü otomobili statü simgesi olarak görüyor. Avrupa'nın genelinde otomobili statü simgesi görme oranı ise yüzde 52.
SARILIP AĞLIYORLAR
Ülkemizde benzin fiyatları yüksek olmasına ve İstanbul gibi büyük şehirlerde park ve trafik sorununa rağmen kimse otomobilinden vazgeçmiyor.
Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'un Türkiye muhabiri Kai Strittmatter, vakti zamanında Türkler arasında 'Türkün bir ata ihtiyacı olduğu' düşüncesinin hakim olduğunu yazıp araba sevdamızdan şöyle bahsetmişti:
"İstanbullular, pazar günleri çaylarını Boğaz'daki park yerlerindeki araçlarına sipariş ediyorlar ve hafta sonu pikniklerinde arabalarıyla Belgrad Ormanı'nda geziyorlar. Araba sevgisi, onların kanında var. Beş yıldır İstanbul'dayım.
Tanıştığım tek bisiklet sürücüsü Alman." Çukurova Yetkili Otomotiv Satıcıları Derneği (YODER) Başkanı Barış Onatça'nın anlattıkları ise daha ilginç: "Gelişmiş ülkelerde insanlar otomobilden araç olarak yararlanıyor. Ancak, Türkiye'de otomobil amaç, zevk olarak kullanılıyor. Türkiye'de otomobili hayatında amaç edinen kişi çok fazla.
Bu kişiler detaylara çok önem veriyor. Bu insanlar için otomobil, hayatın anlamı haline geliyor. Otomobiline kendi çocuğunu bindirmeyenler var.
Buna ben şahit oldum. Otomobili çizildiği zaman aracına sarılıp ağlayanlar var. Reklamlardaki, otomobili çizildiği için ağlayan vatandaş abartı değil.
Bu şekilde Türkiye'de çok insan var. Haftada üç kez servise gelip otomobilini gösteren sürücüler var. Bu sürücüler, otomobilini çocuğu gibi görüyor. Otomotiv satıcıları olarak sürücülere bu davranışların doğru olmadığını anlatmaya çalışıyoruz." Özetle otomobil bizde milli mesele.