Devlet yetkilileri, polisler, gazeteciler vs. herkes vatandaşı uyarıyor, haberler çıkıyor, kamu spotları yayınlanıyor ama her gün telefon dolandırıcılığıyla ilgili yeni haberler okuyoruz. Bir de haber olmayanlar var.
Tüketici Sorunları Derneği Başkanı Aydın Ağaoğlu'na göre; her gün yaklaşık 10 bin kişi internet ve telefon üzerinden dolandırılıyor.
En son İstanbul'da sahte çağrı merkezi kurup 50 bin kişiye ait bilgilerle 10 milyon TL'lik vurgun yapan 40 kişi yakalandı. Şaka gibi, çağrı merkezi bile kurmuşlar!
Telefon dolandırıcılığı artık ulusal bir sorundur. Kapkaçın ve ev soymanın yerini internet ve telefon dolandırıcılığı almıştır.
40 YAŞ ÜSTÜ...
Kurbanlar, telefonda hipnotize edildiklerini söylüyor. Halkımızın polise, savcıya, teröristlere olan korkusunu kullanıyor bu vicdansızlar.
Ne yazık ki Ergenekon ve Balyoz operasyonları polise ve savcıya olan korkuyu daha da artırdı.
Profesöründen polisine, öğretmeninden sanatçısına, hatta ağır ceza hukuk profesörüne kadar herkes dolandırılıyor. Yapılan araştırmalara göre; en çok 40 yaş üstündeki kişiler dolandırılıyor. Evet, sadece hesabındaki parayı değil, kredi çekip arabasını, evini satıp telefon dolandırıcılarına kaptıran insanlar var. Bu insanlar çoğumuzun gözünde 'keriz' ama kamu spotuyla, 'Kanma, inanma' demekle olmuyor bu iş!
Devletimiz, polisimiz, en önemlisi bankacılık ve GSM sektörü en keriz vatandaşını bile korumak zorundadır. Bankalar, müşterilerini her türlü işlemi telefondan, internetten yapmaları için adeta zorluyorlar. Bunu da 'Teknoloji ilerliyor, herkes ayak uydurmalı' söylemiyle savunuyorlar ama kardeşim bu ülkede cahil insan çok. Bankalar müşterilerinin güvenliğini sağlamak için daha büyük yatırımlar yapmalılar.
Gerekirse bankaların daha fazla siber güvenlik elemanı almalarını şart koşan bir yasa çıkartılmalı.
Bankalar veznelerine, telefon dolandırıcılığına karşı uyarı butonu koymalı. Vezne çalışanları şüpheli gördükleri her işlemde müşteriyi uyarmalı, polis çağırmalı.
Telefon operatörleri telefon dolandırıcılığı yapanlara karşı daha fazla güvenlik önlemi almalı, bu kişileri tespit edecek yeni yazılımlar hayata geçirilmeli. Örneğin 20 dakikayı geçen her konuşmada dolandırıcılığa karşı uyarı mesajı yayınlanmalı.
SMS ve e-posta'yla pazarlamacılık tacizine son vereceği söylenen yasalar çıktı ama hâlâ bilmediğimiz numaralardan mesajlar, telefon çağrıları alıyoruz.
Telefon dolandırıcılığının asıl atar damarı, telefon pazarlamacılığı sektörüdür. Daha radikal önlemler alınmalı. Örneğin telefon kullanıcıları, sadece daha önce tanımladığı ya da onayladığı numaralardan aranabilme hakkına sahip olmalılar.
Hepsinden önemlisi, polisin telefon dolandırıcılığını bitirmek için kararlı olması gerekiyor. Polis nasıl kapkaççılığı bu ülkede bitirdiyse, aynı kararlılığı telefon dolandırıcılığı için de göstermeli.
Her şeyi devletten beklemek olmaz. Bu savaşta bankacılık sektörü, telefon ve internet operatörleri güvenlik için maddi destek vermeliler. Daha fazla siber güvenlik elemanı çalıştırmalılar.
Telefon pazarlamacılığından, telefon ve internet bankacılığından müthiş karlar elde eden bankalar ellerini taşın altına koymalılar.