Kazayla ağzımızdan sözcükler dökülebilir. Sinirle küfür edebiliriz ya da arkadaş ortamında rahatça, toplum önünde kurulması hoş karşılanmayacak cümleler kurabiliriz.
Ve fakat söylenen bazı şeyleri kazadan saymak imkansız çünkü onlar, derine inildiğinde kaza değil başka bi' şey.
Nedir bunlar? Mesela senin hayata bakışın, karakterin, diğerlerini nereye konumlandırdığın, toplumdan bi'haberliğin, insana verdiğin esas değer, kimi nasıl gördüğün ve farkındalık düzeyin...
Hani birine aşık olursun da bir gün içip sarhoş olduğunda ya da şiddetli bir kavganın ortasında sana öyle bir laf eder ki, sanki önünde bir heykel parçalanır ya o anda... Hayallerin şangır şungur kırılır, gözündeki perde kalkar, bambaşka biridir artık o karşında. Aslında o laf onun gerçeğidir, özüdür; anlarsın. Bir daha da eskisi gibi olamazsın.
Son günlerde ardı ardına büyük gaflar oluyor sosyal medyada ve televizyon canlı yayınlarında. Kimsenin bir anlık hatası sebebiyle çarmıha gerilmesini istemem, buna asla sevinmem ancak düşünmeden de edemiyorum; dilin kemiği var be arkadaş!
Ve o kemiği; bilgi, başkalarına saygı, eğitim, iç görü, vicdan, alçakgönüllülük, karakter, gelmişin geçmişin gibi şeyler oluşturuyor.

ŞIMARIKLIK, KENDİNİ BİLMEZLİK
Bol filtreli ve gazlı dünyalarını bir halt zannedip gündemden asla düşmeyeceklerine inananlar; kapıldıkları şöhret sarhoşluğuyla gerçek hayatı, dışarıda yaşanan acıları-dramları-savaşları- değişimleri görmezden geliyorlar.
Aslında bu görmezden gelmek de değil; hiç bilmemek, umursamamak, o tarafa bakmamak, bakmaya ihtiyaç duymamak. Çünkü zaten o tarafla bir işi olmamak...
Bencilliğin dibi; onlar ya da olanlar yokmuş gibi yaşayıp bambaşka bir âlemin kralı-kraliçesi olmayı arzulamak... Yüzde 100 miyop bir hayat şekli yani.
Şöhret dediğin o tuzaklı şey de ufak dozda, yavaş yavaş, sağlam adımlarla, hak edilerek kazanılmadığında, bünyede aşırı şımarıklık ve kendini bilmezliğe sebep oluveriyor ya...
Sonra 'Ben bu lafı nasıl ettim, ben bittim!' diye dövün dur. Seni bir anda alkışlarla gökyüzüne çıkaranların, bir anda taşlayarak yerin dibine sokmalarının şokuna gir de çıkama...
Artık seni ünlü yapan sisteme mi kızarsın, gazı verip verip ayaklarını yerden kesenlere mi ateş püskürürsün, kocaman unvanlardan taçlar takanları mı tokatlamak istersin... Yoksa kendini tokatlamak ya da başını duvarlara mı vurmak istersin... 'Ben bi' şey yapmadım ki' diye çocuk gibi ağlar mısın...
Dilin kemiği var, bir gün bunu anlar mısın?