Kim demiş, Sevgililer Günü sevgilisi olmayanlar için sıkıcı bir gün diye. Sevgilimiz olmasa da umudumuz, arkadaşlarımız ve nefis yemekler var.
(Bir teselli ver...) Obur Ayşe'nin maceraları çerçevesinde duydum ki, (göz görmek istediğini görür, kulak duymak istediğini duyar hesabı) şef Memet Özer, Sevgililer Günü için Zubizu ile el ele verip 'Aşk Mönüsü' hazırlamış ve İstanbul Yıldız'daki d.ream Akademi'de kurs verecekmiş. Dedim, "Ben deee, ben deee!"
Ee aşkın ne zaman kapıyı çalacağı belli olmaz, değil mi efendim? Bari mönümüz hazır olsun. Aldım kankam ve GÜNAYDIN yemek yazarı İdilika'yı yanıma, gittim aşk mönüsünü yapmaya.
d.ream Akademi müthiş bir yer; insan görür görmez işi gücü bırakıp kendini mutfaklara atıp yemekler pişirmek, öğrendikçe öğrenmek ve yedikçe yemek istiyor.
Toplamda 15 kişiyiz; peki kursun en heveslisi, en inek imajlısı kim? Tabii ki ben! Nasıl bir ciddiyet, nasıl bir inanç içine girdiysem artık, şef Memet Özer'i sorularımla yemek işinden soğutmuş olabilirim. Sürekli parmak havada, sürekli 'Ama şefim!' girişli çıkışlardayım.
Mönüde kabak carpaccio, deniz mahsullü linguine ve çikolatalıkestaneli kek var. İdilika ile aynı istasyonu paylaşıyoruz. (İstasyon dedikleri; yemek pişirdiğimiz alan, ocağıyla, tezgahıyla, aletleriyle...) Aslında paylaşmıyoruz çünkü ben İdilika'yı sürekli itekliyorum, "Sen aşçısın zaten, benim önümü aç" şekli... Sağolsun anlayışlı kız; açıyor önümü, bundan sonra tutmasınlar beni...
Pişirmesi kolay, havası olay yemekler bunlar.. Her yemeği hazırladıktan sonra hep beraber oturup yemek, en keyifli dakikalar... Mide şenlenince sevgilisizlik falan düşünmüyor insan; en kral 14 Şubat etkinliği bu olabilir yani.
Bu arada d.ream Akademi'de amatör ve kurumsal eğitimler varmış. Web siteleri dreamakademi. com.tr'den siz de benim gibi takip edebilirsiniz. Ayrıca yeme-içme meraklılarına kütüphanesine mutlaka gitmelerini öneririm. O zaman afiyet olsun...