İhanete uğradınız, kandırıldınız, gökyüzünden küt poponuzun üstüne düşüverdiniz, yarı yolda bırakıldınız, salak yerine kondunuz...
Boşuna çenenizi yormayacaksınız. Öyle iki karış uzunluğunda WhatsApp mesajları falan döşenmeyecek, kapısına gidip camı çerçeveyi indirmeyeceksiniz. Peşinen söyleyeyim faydasız; vakit ve karizma kaybından başka bi'şey değil.
Yeni birini bulma çabasına girmek, hatta bulup el ele sokaklara çıkmak, fotoğraflarınız, paylaşmak en kötü hamlelerden biri. Beter eder adamı.
Tamam! Bir süreliğine ayrılık şarkıları dinlemek, evde tepinmek, arkadaşlara ağlamak, kusmak iyidir ama bir süre, fazlası saçmalık. Ekmeğinizi aşınızı o mu veriyor canım... Altı üstü sevip eğlenecektik, bu ne drama!
Sosyal medyada haykırmakla, mesaj içerikli postlarla da olmuyor. Hepsi tek bir yere çıkıyor; seni unutamıyoruuuum, dön banaaa.
Siz en iyisi aşktan gözünüzün kör olduğu günlerde aldığınız 'tehlike' sinyallerini tek tek hatırlayın, birkaç arama yapıp olayları eşeleyin; bakın nasıl da gerçekler dökülecek bir bir.
Tüm bağlantılarınızı kesin. Onunla ilgili yerlerden, kişilerden, ortamlardan, anılardan uzak durun.
Sevdiğiniz özelliklerinizi yazın, sonra onun kötü yönlerini büyük harflerle yazın; sinir geldi mi okuyup 'Ohh iyi ki bitti' kafasına geçiş yapın.
İşe yüklenin, yeni insanlarla tanışın, yeni yerlere gidin, yapmak isteyip de ertelediğiniz şeyleri gündeminize alın.
İntikam hırsından acilen çıkın, yaşamınıza sarılın; bakın görün siz o enerjiden uzaklaşınca hayat size neler neler verecek. Öyle küt diye, aniden, mis gibi.