Oyuncu Fahriye Evcen, verdiği röportajda duyguların öneminden dem vurup "Gerçek olan sadece duygularımız" demiş.
Ne hoş, ne tatlı, ne naif, ne romantik.
Ben size gerçek olanı söyleyeyim; yok öyle bir gerçek.

DUYGULAR TIKANIK
Modern insanın duyguların gerçekliğiyle işi yok çünkü. Varsa da tüm duyguları yani gerçeği kendisine doğru ve kendisinden doğru.
Bireyselliği el birliğiyle o kadar pohpohladık ki, o kadar kendi sellerimize kapıldık ki hissisleştik.
Narsistlik tavan. Varsa yoksa o küçük beynimizden geçenler. En doğru biziz, en haklı biziz, en bilen biziz, bilmesek de biziz, bizi mutlu ettiği ya da kararlarımızı onayladığı sürece çevremizdekiler 'en iyi', 'en güzel', 'en arkadaş', 'en sevgili'.
Duygular tıkanık. Duygular terk. Hüzün iki gün bile değil, iki saat. Sevinç ve neşe kadın isimleri pardon da onlar da ne?
Vicdanı şeytan aldı götürdü. Haa korkuyu, kıskançlığı, nefreti, endişeyi, hırsı soruyorsanız, onlar her yerde.
Gerçek olan sadece duygularımızsa; sanallığın da, samanlığın da dibine vurmuşuz dostlar.