Hande Ataizi benim için Allah'ın "Yürü ya kulum" sözünü "Sürün ya kulum" olarak anlamış, erken yaşta ayağına gelmiş fırsatı heba etmiş, kariyerini başlamadan çöpe atmış bir insandır. İlk başarısı tek başarısıdır aslında.
Ondan sonrası, ata ters bindiği o unutulmaz çıplak pozları, ortada fol yok yumurta yokken kameralardan kaçmak için kendini maskara etmesi, burun estetiği olmak ayıp ya da sonradan fark edilmeyecek bir şeymiş gibi yine gazetecilerden kaçayım derken tuvalet camına sıkışması ve canlı yayında yediği "Ne dedin sen, ne dedin sen?" tokadı...
Arada başka hiçbir şey yok. Tüm Hande Ataizi kariyeri bu saydıklarım işte. Üstelik daha ilk rolle gelen 'Altın Portakal'dan sonra.
Dediğim gibi kendine bile bile yazık etti Hande. Kendisine herhangi bir sempatim de olmadı bugüne kadar.
Amaaaa... En son Cihan Ünal meselesinde içimden bir ses kadın sonuna kadar haklı diyor.
Zaten Ünal'ın olayın ilk patlak verdiği günlerde yaptığı "N'apalım ben sağlıklı bir erkeğim" açıklaması bile başlı başına bir itiraf bence.
Bu özetle "Evet ben oyundaki o koltuk sahnesinde Hande'ye yasladım göbeğimi" demek.
Sonra Gencay Gürün falan çıkıp istediği kadar savunsun; "Cihan Ünal o kadar disiplinlidir ki, bir sahnede parmağını bir santim kaldırıyorsa, ertesi günkü oyunda 1.5 santim kaldırmaz" desin. "Parmağını kaldırmış" diyen yok zaten Sayın Gürün.