"Kimlik" isimli romanında Kundera, 'Kimlik Sonnet'si adlı şiirinde Hilmi Yavuz kendini bulmayı aynalara, yansımalara dökmüşler. "Dostluk bir insana yalnızca belleğinin doğru çalışmasını sağlamak için gerekli. Geçmişini anımsamak, onu hep sırtında taşımak, dedikleri gibi belki de insanın kendi 'ben'ini koruyabilmesi için gerekli tek koşul. Ben'in çekip küçülmemesi, oylumunu koruması için, anıları bir saksı çiçeğini sular gibi sulamak gerekiyor; ve bu sulama işi, geçmişin tanıkları ile, yani dostlar ile sürekli temas halinde kalmayı zorunlu kılıyor. Onlar bizim aynamız; belleğimiz; onlardan hiçbir şey beklemiyoruz, yeter ki zaman zaman o aynayı parlatsınlar, parlatsınlar ki, yüzeyinde kendimizi görebilelim." (Milan Kundera)
Kimlik Sonnet'si
Ben aynada büyüdüm, aynalar ise bende; Acıları gezerken, sözlerimizle ikiz: Birlikte olduğumuz, ah, o ürkünç bedende Bakarken kendimize, sevişen günlerimiz Birer görünüp dibe çöker... ah, kısır (Hilmi Yavuz)