Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜLSE BİRSEL

Yurovijııın Song Kontest

Niye o kadar önemliydi bilmiyorum ama, 70'lerde ve 80'lerde çocuklar için pek mühimdi Örovizyon! Şahsen, asıl amacı Avrupa Televizyon Birliği'nin teknik imkanlarını test etmek olan, ama nasılsa milli davamız haline gelen bu şarkı yarışmasını dikkatle takip eder, hatta videoya kaydedip tekrar tekrar izlerdim. Aile efradının en temel eğlencelerinden biri haline gelmiştim bu özelliğimle:
-Gülse, hadi bu seneki Finlandiya şarkısını söyle bakalım!
-Nuku pom, nuku pom, nuku pommin lay lay lay lay!
-Güzel, kaçıncı oldular peki?
-Sondan altıncı!
-Şimdi de Hollanda'yı söyle!
-İk hauuuu van yauuuuuu!

BEN DE ÖYLEYDİM
Çocukların gerekli bilgileri unutup, gereksiz bilgileri en ince detayına kadar hafızalarında biriktirebilme gibi bir özellikleri vardır. Çocuğa sokaktan eve gelmesi gereken saati, ödevini yapmasını, spor çantasını eve getirmeyi hatırlamasını, çarpım tablosunu öğretemezsin! Ama bütün Pokemon ekibinin ismini ve tarihçeleriyle karakter özelliklerini ezbere bilir! Yanılıyor muyum? Ben de aynen öyleydim işte. Coğrafyayla, tarihle ilgili bir sürü bilgi sınavlar biter bitmez beynimin kara deliğine girip kaybolmuş! Şimdi şimdi okuyarak tamamlamaya çalışıyorum. Ama Dallas'ın bütün karakterleri aklımda! Cliff Barnes'dan Kahya Ray'e kadar, ikinci derece önemli olanlar bile.

MİLLİ MAÇ GİBİYDİ
Okulda şarkılarla ilgili kavga edip, birbirimize girdiğimizi hatırlıyorum! Sadece bununla da kalmazdı. O dönemin pop starlarının arasında Örovizyon'a katılan Avrupalı şarkıcılar olurdu! Johnny Logan konserine gitmişliğim vardır mesela, 12 yaşındaydım! Mazhar Fuat Özkan, Nilüfer ve Johnny logan'dan oluşan üçlü konser! Arada da Çiğdem Tunç çıkıp sunuş yapıyor ve dans ediyor! Sadece Johnny Logan olsa iyi. Bir sene Yugoslavya adına katılan Daniel'in bütün genç kızların sevgilisi olduğu hatırımda. İş o kadar büyüdü ki, adamcağız Türkiye'ye konsere geldi ve gösterilen ilgiye kendisi de şaşırdı. Ancak sadece çocuklar değil, büyükler de duygusal anlar yaşardı Örovizyon geceleri. Bizim şarkı bittikten sonra rakı açanlar, gözleri dolanlar, "En azından Türk insanının böyle çarşaflı falan değil de çağdaş bir kişi olduğunu dünyaya gösterdik"çiler. Puanlama sırasında da milli maç psikolojisi yaşanırdı. Küfür, bağırış, çağırış, "komşu"ya iyi niyetler! Alt katta oturan teyze, puanlama sırasında tansiyonu yükseldiği için, gidip yatak odasında vakit geçirirdi. Beş on dakikada bir gelip, sonuçları öğrenip, "Ahlaksızlar" diye söylene söylene geri giderdi! Onun için de, 80'li yıllarda doğmuş olanlar, Sertab Erener, arkasından Athena başarılarının bizim için ne demek olduğunu anlayamazlar!

ANIYA DÖNÜŞECEK
Bu seneki şarkımız çok parlak bulunmadı kimilerince. Dinlemedim, bilmiyorum. Ama bütün bu anlattıklarımın "anı"ya dönüşeceğinden eminim. Artık kimse "Politik sebeplerden hakkımızı yediler" demeyecek. Sokaklar Örovizyon geceleri boşalmayacak. Kimsenin tansiyonu yükselmeyecek. Haftalarca yorum yapılmayacak. Çocuklar Litvanya'nın şarkıcısının değil, Britney Spears'ın posterlerini asacaklar odalarına. Bir daha hiç 0 puanla sonuncu olmayacağız, olsak da umursamayacağız. Ve yavaş yavaş, artık hiçbir şey, o zamanlardaki gibi olmayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA